16 Aralık 2017 Cumartesi

Film-Ayla

Alıntı

Yağız doğduğundan beri eski sıklıkta yapamadığımız ve de en hasret olduğunuz aktivite: Film izlemek.
Birde tiyatroya gitmek tabi. .
Anneanne ve  babaanneyi bir arada yakalayınca Yağız'ı emanet edip Ayla'yı izlemeye gittik. Herkes beğendiğini söylüyordu ve ben çokça merak etmiştim. Bu sebeple de konusu dahil filmle ilgili ayrıntıları öğrenmedim  ki tadı kaçmasın.

...
Kore Savaşı'na Türkiye'den giden Astsubay Süleyman Dilbirliği savaşta ailesini kaybetmiş bir kız çocuğu bulur.Hiç konuşmayan ve sadece Süleyman'a bağlanan bu çocuğa Ayla ismini koyarlar. Arkadaşları ile birlikte karargahta Ayla'ya bakarlar. Süleyman'a çok bağlanan çocuk ondan ayrılmak istemez. Ülkesine mecburi dönmek zorunda olan astsubaysa Ayla'ya;kızına bir gün  mutlaka dönmek için söz verir.
...

Neredeyse koltuğa oturduğum ilk andan itibaren ağladım.Savaş sahnelerine hiç dayanamıyorum. Hele ki bunun film olarak kalmadığını,dünyanın bir yerlerinde bunların yaşanıyor olduğunu bilmek mahvediyor.

Filmi en etkileyici yapansa tamamıyla yaşanmış bir hikayesi oluşu ve gösterime girdiğinde başrollerinin hala hayatta olması. Tabi Ayla'yı canlandıran küçük Koreli oyuncunun da hakkını vermek gerek.Çok iyiydi.

!!!
Eğer hala izlemediyseniz tavsiyem filmin son saniyesine kadar çıkmamanız.Çünkü bitti diye çıkan kişiler bence işin  en güzel kısmını kaçırdılar.Gerçek kişilerin  fotoğrafları aktı ekranda. Bence birebir görmek çok çok güzeldi. Bu sebeple salonu en son biz terk ettik.

*Filmi izlediğimiz tarihten dört gün önce Süleyman Dilbirliği ve hemen peşinden de eşi Nimet Hanım vefat etmiş.Mekanları cennet olsun.

Hala izlemediyseniz izleyin efendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...