29 Mayıs 2012 Salı

Sultanı Öldürmek-Ahmet Ümit

 ve sonunda bir Ahmet Ümit kitabı tanıtıyorum blogumda..
hemen hemen okumadığım kitabı kalmasa da o dönemlerde blogum olmadığı için paylaşamamıştım düşüncelerimi.
Ahmet Ümit'i çok beğenerek okudum,okuyorum 
En sevdiğim yazar derim hatta.
Özellikle Patasana,Beyoğlu Rapsodisi gibi romanları favorimdir.
Birçok arkadaşıma tavsiye etmişliğim hatta zorla okutmuşluğum vardır:)
Son kitabı olan Sultanı Öldürmek'e dönersek eğer ;
bu kitabındaki karakterin kendi iç dünyası beni fazla sıktı.
Belki uzun tasvirleri normalde de sevmediğimden sıkılmış olabilirim..
Tarihi olaylar ile ilgili kısımları ise soluksuz okudum bir tarihsever olarak ,hiç sıkılmadım
birde birkaç blogda gördüğüm arka kapağı okumadan kitabı okuyun dikkatini ciddiye almak iyi oldu bence.Hala okumamış olanlara tavsiyemdir arka kapağı okumadan kitabı bitirin.

Neyse polisiye severler için iyi bir yazar bana göre Ahmet Ümit.
diğer kitaplarıyla kıyaslayınca onlar 3-4 günde biterdi bu 9 gün falan sürdü.  

bol okumalı günler:)

  

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Osmanlı izleri

Televizyonda reklamını görmüştüm..
Sonra canım arkadaşım Tuğçem mesaj atmıştı sen tarih seversin istersen bir bak diye.
Bende siteye girer girmez formu doldurdum ve bu cicilere sadece kargo karşılığında sahip oldum.
içinde Padişahlar atlası, III.Selim in bestelerinden oluşan bir cd ve birde büyük boyutlu tanıtım dergisi geldi.
Ben memnun kaldım,çok kaliteli gözüküyorlar.
ilgilenenler olursa diye sitesi burada osmanlı izleri    





23 Mayıs 2012 Çarşamba

Manga-Hayat Bu İşte

Manga çok sevdiğim bir grup..Hiç bıkmam dinlemekten..
Gece gece ne de güzel oldu bu parçası..
epeydir dinlememiş,özlemişim..
HAYAT BU İŞTE;)






                                           Bazen ben de terk edip gidebilsem keşke diyorum

                                           İçimde bir İstanbul var ondan vazgeçemiyorum.


                                           Belki sen de bir gün geçersin diye köprülerinden

                                           Yakıp yıkamıyorum, koparıp da atamıyorum içimden


                                          Hayat bu işte;

                                          Kanatlanıp gitmek dururken

                                          Dört duvar içinde hap solursun
                                          Yaşamak için bir neden ararken
                                          Ölmek için bulursun


                                          Söyle; taşı toprağı altın olmuş kaç yazar ?

                                          Delik testi umutlarım, akar altından azar azar.



                                          Söyle, neye yarar yaşamak altın bir kafeste

                                          Bir yanım seni beklerken, diğeri bekler ölümü ağır ağır


                                          Hayat bu işte;
                                          Kanatlanıp gitmek dururken
                                          Dört duvar içinde hap solursun
                                          Yaşamak için bir neden ararken
                                          Ölmek için bulursun

                                     
                                                      iyi geceler;)

22 Mayıs 2012 Salı

mim-12

sevgili Diloş unutmamış benide mimlemiş.banada cevaplamak düşüyor:)
yalnız ben bu mimi ilk okuduğumda bunu yapan arkadaş,nişanlıya,eşe,sevgiliye yani partnerimize sorulacak sorular olarak hazırlamıştı diye hatırlıyorum.yanlışım varsa düzeltin sonradan baktım herkes kendi cevaplamış.bende cevaplarımı kendim veriyorum:)
zaten sorulara bakıncada başkasına yöneltilecek cinsten...ama hiççç önemli değil ben kendimde cevaplarım:)

1.Blog deyince aklına ne geliyor?
İçimden gelenler yazdığım,birilerininde benim duygularıma ortak olduğu paylaşımlar geliyor.kısa sürede aşırı bağımlısı oldum blog dünyasının..geç dahil oldum ama geç olsun güç olmasın:)

2.Sence bloglarda en çok neler paylaşılıyor?
Kişinin izlediği bloglara göre değişiyor bu.genelde bikaç tane hariç moda blogu takip etmesem de en çok bu alanda blog var sanırım. ben daha çok kitap ve evlilik süreçlerini paylaşan arkadaşları takipteyim..

3.Paylaşımda bir sınır olmalı mı?
Bence başka birine hakaret tarzı birşey olmadığı sürece sınıra gerek yok.Nihayetinde herkesin kendi sayfası,kendi dünyası istediğini yazmakta özgür.

4.Sence neyi paylaşırsa bir insan aşırıya kaçmış olur?
Herkes istediğini yazar,beğenen okur,rahatsız olan izlemekten vazgeçer.Başkasına karışmak bana düşmez.

5.Blog yazsaydın ismi ne olurdu ve hangi konularda yazardın?
Burada yazıyorum şu an:)

6.Benim blog yazarlığım hakkında ne düşünüyorsun?
Severek takibindeyim. Sıcak,doğal buluyorum blogunu.özellikle headerını çokkk seviyorum;)

7.Blogumu takip ediyor musun?
Etmem mi:)

8.Bloguma 10 üzerinden kaç verirsin?Gelecek için bana tavsiyelerin nelerdir?
Tabi ki 10:) ve hep böyle kal:)



20 Mayıs 2012 Pazar

Güzel bir cumartesi geçti..

dün güzel bir cumartesiydi..
öncelikle bir arkadaşımın nikahına gittim ,
oradan da nişanlıyla taksime.
taksimde nostalji yaptık..daha arkadaş olduğumuz dönemde beraber gittiğimiz şampiyon kokoreçe gittik:)

bol bol yürüdük..

istiklalden sırasıyla galata,karaköy,galata köprüsü,eminönü ve sirkeciye..
en sevdiğim semtlerde dolaşmak çok iyi geldi bana.
ve  unutmadan eminönünden biber ve domates fidesi aldım her yıl olduğu gibi:)
balkonda saksılarda yetiştirmek çok eğlenceli..
helede dalında domatesin oluşumunu takip etmek gün gün..
neyse başka bir postta belki onlarıda fotolarım..
şimdilik bu kadar;)
fotolar pek iyi değil ama çekmeden duramadım..
 
                                                                                kokoreçi pek severiz biz
  
    
                                                      taksimde her daim bulabilirsiniz sokak müziği yapanları..




 bende birgün burada balık tutacağım ,çok hevesliyim:)
sevgiler:)

19 Mayıs 2012 Cumartesi

18.İstanbul Tiyatro Festivali


Bu yıl 18.si düzenlenen Tiyatro festivali bugün başlıyor. 19 Mayıs-5Haziran arasında gerçekleşecek etkinliğin programı ve bilet satışları için buraya tıklabilirsiniz.Ben hala göz atmaktayım tam karar vermiş değilim.

 Shakespeare'in Macbeth eseri var oyunların arasında. şimdilik

 gözüme onu kestirdim:)

Masumiyet Müzesi-Orhan Pamuk

"HAYATIMIN EN MUTLU ANIYMIŞ,  BİLMİYORDUM."

kitapla ilgili yorumlarımı yazmadan önce beni çok etkileyen bu cümleden giriş yapayım dedim tıpkı Orhan Pamuk gibi...
Bugün bütün gün işyerinde bu cümle üzerinde konuştuk,düşündük...kimimiz en mutlu anlarına gitti bir kaç dakika farkında olmadan gülümsedi..herkes yaşadığı hayat kadar kıyaslama yapabiliyor tabi.ve ben en mutlu anını sorduğum arkadaşlarımın arasından sadece bir kişi hiç düşünmeden tereddütsüz cevap verebildi..
ben düşünenlerdenim..karar veremedim en mutlusuna,bir sürü mutlu an geldi aklıma ama seçemedim "en" olanını bir anda..

kitaba dönersek;
Bu benim ilk okuduğum Orhan Pamuk kitabı.Kızı Rüya'ya ithaf ettiği bu romanını genel olarak beğendim. Ancak başka kişilerde de okuduğum  gibi kitabın orta kısımlarında biraz sıkıldım.Bir blogda okumuştum ortalarına gelince sıkılırsanız bırakmayın mutlaka bitirin diye. İyi ki de öyle yapmışım. Sonlarına doğru yeniden akıcı oldu ve keyifle bitirdim..

Konusu hakkında söyleyebileceğim; zengin Kemal'in uzak bir akrabası olan Füsunla arsında geçen aşkı anlatıyor. Bu aşkı yaşarken Kemal'in hatıra olarak topladığı eşyalardan ise Orhan Pamuk Çukurcuma'da ilk şehir müzesi olan ve kitapla aynı adı taşıyan Masumiyet Müzesi'ni açmış.
Kitaba sahip olanlar kitaptaki biletle bir seferliğine müzeye ücretsiz girebilecek.
Boş bir zamanımda gidip görmek isterim müzeyide..


Herkese güzel haftasonları,bol MUTLU anlar diliyorum;)

Not:kitabımı sevgili yangelyatüniversitesi blogunun sahibi canım arkadaşım kitaplaşalım mı etkinliğinde göndermişti.sonunda etkinliklerden gelen kitaplarımdan birini okumanın haklı gurunu yaşıyorum:)


1.Resim Alıntıdır.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

mim-silmeden:)

sevgili biricit mimlemiş beni...
silmeden yazıyoruz aklımızdan geçenleri.
ne yazsam bilemedim şimdi..
imla hatalarm olursa silmediğimdendir şimdiden benden söylmesi..
(pek kafiyeli yazmışım yahu:)

ya ben ne yazacağımı bilemedim sahiden konuda bulamadım.en iyisi bugün bitirdiğim masumiyet müzesinin postunu yapayım ben şimdi.buda böyle çala kalem yazdığım bir post olarak kayıtlara geçsin :)


neyse denedim en azından bu mimi ama yazacak birşey bulamadım ortaya böyle garip bir post çıkmış oldu..
bu ilginç mimi pontime yolluyorum;)




not: bu arada biriciti üzmüşler.bende üzüldüm.çünkü okumaktan keyif aldğım bir blogu var.sevgiler;)

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Belirsizlikten kurtulduk!

2012 gelinlerinden olacaktım bende...
Eylül 8'de..
Hatta blogumu ilk açtığım dönemlerde genelde evlilikle ilgili konularda okur,paylaşmaya çalışırdım...
Sonra ise..
Birtanem,canımın ötesi babamı kaybettik şubat ayında birçoğunuzun bildiği gibi ve bir müddet evlilikle ilgili konuşmadık en doğal olarak..
Bu geçen zarfta öyle bıktım ki düğün ne zaman sorusundan.İnsana rahatça acısını bile yaşatmıyor insanlar.Hadi arada rastlayıp soranlar neyse de birde her gün usanmadan aynı soruyu soran insanlardan bıkıp usanmıştım.
Çünkü laf dönüp hep benim canımın içi babama geliyordu bir şekilde ve ben onun düğünümde olamayacağını her keresinde bir kez daha hatırlıyordum.. (sanki aklımdan çıkıyor ya neyse!)
Bu hafta sonu iki aile bir araya gelip konuşuldu abimlerin ve benimde isteğimle seneye erteledik. Seneye mayıs sonu-haziran başı gibi olacak Allah'ın izniyle bir aksilik çıkmazsa..
Sağolsunlar karşı tarafta anlayışla karşıladı bu durumu.Zaten bu konuşmalar yapılırken çok duygusal anlar yaşadık ailecek.
neyse;
Önümüzde koca bir yıl var artık..
Ve ben uzun zamandır ilk kez huzurluyum..
Çünkü belirsizlik yok..
Az çok nerede ,nasıl olacak, ne zaman olacak belirlendi..
En kötü sonuç bile BELİRSİZLİKTEN iyidir...
Bunu çok iyi anladım..
Bu arada bende 2012 gelini olan arkadaşlarımın bloglarından bol bol feyiz alacağım.Hepsini takipteyim.Hepsinin heyecanını paylaşmaktayım. İnşallah hepsi çok güzel gelin olacaklar...


Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum,duygusala bağladım gece gece..
Ayrıca  Babamı da çok özledim..
Seni çok seviyorum baba!

Vatanın Kilidi Çanakkale-Sara Gürbüz Özeren

Şu sıralar Masumiyet Müzesi ni okumaya daldığım için bloga pek birşey yazamadım. Bari onu bitirmeden bir önce okumuş olduğum bu kitap hakkında birşeyler paylaşayım dedim..
Öncelikle Vatanın Kilidi Çanakkale kitabı çok çabuk (bir gün kadar) kısa bir sürede bitirilebilen ince bir kitap. Maalesef bazı yerlerinde ciddi yazım hataları var..
İçeriğinde ise ilkokul zamanından beri Çanakkale Savaşlarında öğrendiğimiz birçok anekdot var...Tabi bunların derli toplu bir şekilde arka arkaya okunması insanı tarihiyle gurur duymaya bir kez daha teşvik ediyor.
215okkalık mermiyi kaldıran Seyit Onbaşıdan,Kınalı Hasan'a kadar birçok bildiğimiz kahraman askerlerimize rastlamak mümkün..

Hepsinin Ruhları Şad Olsun!

6 Mayıs 2012 Pazar

mim-kitap

ilk kez bir mim başlatıyorum.umarım sahip çıkar ve de seversiniz.
konumuz KİTAPlar tabi ki.
hemen soruyorum ve de cevaplıyorum..
hem kitaplaşma etkinlikleri oluyor sık sık bu mimdeki cevaplarda işimize yarar diye düşünüyorum..

1.Ne sıklıkla kitap okursunuz?
Her boş anımda.. Minibüste,tramvayda,durakta,yatarken,otururken...
Çantamda kitabım yoksa bir yanım eksik kalır hep.Bu nedenle genelde büyük çantalarım vardır:)

2.En sevdiğiniz yazar/lar?
Ahmet Ümit,Ayşe Kulin..

3.En beğendiğin Kitap/lar?
Nefes Nefese,Yemen Ah Yemen,Patasana,Sinestezya,Başucumda Müzik

4.(Yerli/yabancı) hangi yazarların kitaplarını daha çok tercih edersin?
Geçen yıl çok fazla yabancı yazar okuduğumdan 2012 yılını daha çok yerli yazarlar yılı ilan ettim kendim için..


5.Bugüne kadar en beğendiğin kitap serisi?
Açlık oyunları üçlemesi.
6.Daha çok hangi tarz okumaktan hoşlanırsın?
Tarih ve polisiye.


7.En son hangi kitabı okudun?
Osmanlı Sarayında Hayat-İlber Ortaylı


8.Şu anda hangi kitabı okuyorsun?
Birazdan başlayacağım Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi.


9.Kitap blogları hakkında ne düşünüyorsun? Yeterli mi?
Ben kitapla ilgilenen birçok blogun takipçisiyim ve gayet iyi konumda olduğunu düşünüyorum.ben tam bir kitap blogu olmasam da paylaşımlarımın çoğu kitaplar.Benim gibi blogunda kitaba fazlasıyla yer veren bir sürü arkadaşımı görüyor ve de çok mutlu oluyorum.


10.KİTAP OKUMAK sizin için ne ifade ediyor?(cevabını en çok merak ettiğim soru)
Kitap hayat,dost,sırdaş...bununla ilgili şu yazımda bahsetmiştim uzunca hatırlayanlar bilir tık tık


VE MİMLEDİKLERİM!!!
(mimleme kısmı cevaplamaktan daha uzun sürdü.Kitapla ilgili bloglara öncelik vermeye çalıştım.umarım kaçırdığım olmamıştır:(
geri kalanları da sizler mimlersiniz artık.Keyifle cevaplarınız beklemedeyim.)
kitapayracı,  kitapcumhuriyetim,  kitapeylemcisi diloşunkayfesi biricitinyeri
pontinintakıları  asabibakire  lafsalatası  ozininmakyajbocesi  yangelyatüniversitesi 
basucumuzdakitap BEYAZkitaplık  ezginingünlüğü  kelebekgibi   kelebekmisali
 delikitap  kitapcoşkusu  kitapladans    
kitaparşivim kitapkurdu  kitapkurduyumben  kitapayracı

mim-9

Sevgili Biricit beni mimlemiş.Hemen cevaplıyorum.


1.Ne olmak isterdin?
Küçükken cumhurbaşkanıyla başladım cevaplara.Sonra baktım hiç kadın cumhurbaşkanımız yok neyse başbakan olurum bende dedim.Bir ara genelkurmay başkanı olmayı bile düşündüm.Neyse ki aklım başıma gelince Edebiyat öğretmeni olmak istedim hep..Üniversiteden itibarende akademisyen olmak istedim hala daha da isterim...
Sonunda da laborant oldum ya oda ayrı bir konu:)
2.Asla yapamam benden olmaz dediğin meslekler?
Ne iş olsa yaparım:P
Muhasebeci olmak istemezdim.


3.Çocuk mu?Kariyer mi?
Çocuğum olmadığı için ne demek olduğunu anlayamam sanırım. Eğer birgün akademisyen olursam(hayaller güzeldir) kariyerim için uğraşırım ama çocuksuz kalarak değil tabi ki.Çocuk bir evde mutlaka olmalı..


4.Eşinin hangi mesleği yapmasını isterdin?
Daha eşim olmayan nişanlımda laborant:)


mimlediklerim ise;
delikitap , laf salatası,
pontinin takıları ,asabibakire
abıhayat ve  ozininmakyajböcesi

Osmanlı Sarayında Hayat-İlber Ortaylı



Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u fethinden sonra 1460da yaptırdığı Topkapı Sarayı'nı bu konuda belkide en bilgili kişilerden biri olan İlber Ortaylı'nın kaleminden okumak hoştu..


Kitapta Sarayın metrekaresinden,bütün odalarının tek tek açıklamasına;kimin zamanında yapıldı,kapısında ne yazar,kim tadilat ettirmiştir gibi konulara yer verilmiş..








Günlük hayatta,merasimlerde,bayramlarda,cenazelerde neler yapıldığı,hangi odada ne iş yapıldığını öğrenebilirsiniz.


Satır aralarında Zülüflü Baltacıların isimlerinin kaynağını,Enderunlu Ağalar Camiinde Padişahın vakit namazlarının kıldığını,Enderun ve Harem sistemini,Adalet kulesini okuyabilirsiniz..
Bigi anlamında çok yönlü bir kitap ve okurken oradaymış hissini yakalamanızı sağlıyor .. İyi bir anlatımı ve dili var..


NOT:En son lisedeyken olmak üzere çok kez Topkapı Sarayına gitmişimdir ama en yakın zamanda tekrar gidip bu sefer farklı bir gözle gezeceğim.. Orada bulunan her yapının,her kitabenin bir anlamı olduğunu bilerek sindire sindire dolaşacağım..





Çok Yönlü Blog Ödülü:)

Sevgili delikitap ve asabakireden geldi ilk ödülüm...çok teşekkür ediyorum kendilerine, düşünüp beni ödüllendirdikleri için..sağolsunlar..

Kurallar:
1.Sizde bu ödülü 11 arkadaşınıza verin.(9 oldu ama idare edelim:)
pontinin takıları,kitap cumhuriyetim,
abıhayat,beyazkitaplık,hayatcafetarifleri,laf salatası,
kitapayracı,kitapeylemcisi,yangelyatüniversitesi
2.Ödül verdiklerinizin bloglarını ziyaret edin ve ödülle ilgili bilgilendirin.
3.Kendinizle ilgili 7 gerçeği paylaşın.
cevaplar aşağıda...
4.size ödül verenlere teşekkür edin.
tekrar teşekkür ederimmmm:)
5.ödül resmini blogunuzda yayınlayın..

1.Okunmayı bekleyen neredeyse okuduğum kadar kitabım var:(
kendimi kitap alma konusunda zor tutuyorum.
2.Kiloluyum.Kilolarımı vermek için naparsam bir yerde tıkanıyor pes ediyorum.Fakat bir gün başaracağım, inanıyorum:)
3.Ne kadar güçlü gözüksem de babamı kaybedişim beni çok etkiledi.Hayata bakışım değişti.
4.Korku filmi izleyemiyorum;korkuyorum.
5.Hayvan olarak en çok balıkları seviyorum.
6.Kedi ve köpeklerden korkuyorum
7.3 öğün tavuk ve patates yesem bıkmayacak kadar seviyorum..



4 Mayıs 2012 Cuma

Engelleri Kapaklarla Aşalım!

Yine güzel bir sosyal sorumluluk projesi.
Bu kampanyayı duymayan kalmamıştır diye düşünüyordum ki geçen bir arkadaşın bilmediğini görünce blogda geçte olsa paylaşmalıyım diye düşündüm.
Bilmeyenler ya da ayrıntılı bilgi almak isteyenler için facebook,twitter ve sitelerinin linkini veriyorum.
Bende uzun zamandır bu kampanya için mavi kapakları toplamaktayım. Bir kapaktan ne olur demeyelim birike birike engelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalye oluyor.250 kg kapak başına bir engelli sandalye düşüyor.Kapakların rengi,büyüklüğü farketmiyor.
Linkler için buyrun:


UNUTMAYALIM!

HER SAĞLIKLI İNSAN BİR ENGELLİ ADAYIDIR!

3 Mayıs 2012 Perşembe

Muhteşem Süleyman ve Hürrem Sultan-Yavuz Bahadıroğlu

Bol bol Osmanlı bilgileri tazelemeye devam..
Yavuz Bahadıroğlu'nun bu güzel eserinin maalesef bir eksik yönü var ki o da sürekli tekrarların olması.Ama bu öylesine bir tekrar değil.Noktasına,virgülüne kadar aynı...Yazılanlar bir daha bir daha var...
Hiç mi kimse farketmedi,uyarmadı?
Bu tekrarlar bir yerden sonra can sıkıcı oldu.Dikkat dağıttı ama konu tarihimiz olunca toparlamam zor olmadı:)


Bu önemli ve sinir bozucu detayı saymazsak kitap içerik bakımından iyiydi de isminde bir yanlışlık var bence. Çünkü Kanuni ve Hürrem olarak geçse de ismi daha geniş anlamda bir kitap olmuş.Zaten ilk 90 sayfa o dönemi daha iyi anlamak için Osmanlı nın kuruluşundan Kanuni'nin babası olan Yavuz Sultan Selim'e kadar olan dönemi içeriyor.Güzel değişik bilgiler mevcut.Okurken tekrarlar hariç hiç sıkılmadım ve gayet hızlı bir şekilde bitirebildim.
Gene olarak ayrıntılı bir şekilde kitap içeriği anlatmayı sevmediğimden burada noktalıyorum.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

mim-8

sevgili delikitap beni mimlemişti bikaç gün önce...unutmadım ancak fırsat bulabildim.
Cevaplıyorum hemen:)


1.Evlilik bir mecburiyet midir?
Aslında eskiden asla diye cevap verirdim ama zamanla bazı şeyleri göre göre değişti...
Belki tepki toplarım bilmiyorum ama bir yerden sonra(çok erkende olmamalı) mecburiyet gibi. Gençken yalnız ayaklarının üstünde durmak,başının çaresine bakmak kolay.Ama yaşlandığı dönemde insanın yanında eşten öte bir hayat "arkadaşı" gerek..buda bizim toplulumuz ve dinimizde evlenmekten geçiyor.Aynı şekilde çocuk sahibi olmakta..
Belki böyle bir ortamda büyüdüm.Annem ile babamın son ve geç olan çocuğu olduğum için onlardaki o samimi arkadaşlık,dostluk öyle içten(di) ki..İnsan işte bunu yakalamalı yaşamında dedirtiyor..Ben bu açıdan baktığım için evliliğe olmalı gözüyle bakıyorum.
Bu demek değil ki herkes mutlaka evlenmeli,sevse de sevmese de .tanıdığı,sevdiği biriyle bir dönemden sonra evlenmek gerek...şükür bende böyle mecburi bir evlilik yapmıyorum.kimsede yapmasın ama yalnızlık Allah a mahsus...(ay yazdıklarımı okudum da evlenme meraklısı gibi olmuşum:)


2.peki  ya beyfendiler?
ay evlenip başına iş alan bayanlar.annelerinin evinde huzurlu,mutlu hayat süren bayanlar evlenip ekstra ev işleri,iş hayatı,çocuk vs. yükleri de sırtına alıyorlar.erkeklerde ekmek elden misali daha huzurlu düzenli hayata geçiyorlar.bu nedenlerle beyfendiler için birşey demek istemiyorum:)




teşekkür ederim sevgili delikitap.
ve bende Pontinin takıları,Kitap cumhuriyetim ve yangelyatüniversitesi nin mimliyorum.
ve de abı hayat arkadaşımızı ekliyorum mime;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...