29 Aralık 2013 Pazar

Kurban-Tiyatro-İstanbul DT


Tiyatro sezonu açılsın diye bekledik koca yaz ama sezon açıldığından beri vakit bulup gitmek nasip olmadı...
Bu da beni çok üzdü.Neyse ki buna bir dur demek için eşimin nöbet listesini ve kendiminkini alıp uygun birgüne bilet aldım taaa 3 hafta önce..
O arada hiç uygun günümüz olmadı maalesef..Bunun tek güzel yanı ise tiyatroyu  gayet güzel bir koltukta izlemiş olduk erken aldığım için:)

Taksim Küçük Sahne'de izledik ve ben oyunu sevdim.Tiyatroyu da çok özlemişim..

Kadro 4 kişilik gözükse de ağırlık iki oyuncunun üzerinde.
Genç erkek oyuncumuzun performansını ise epey beğendim.Rolünün hakkını çok iyi vermiş.

İlk perde,kadının evine bir yabancının ansızın gelmesi ile başlıyor.Yabancı kadın ile ilgili birçok bilgiye sahip ama nedenini en başta bilemiyoruz biz seyirciler:) Ve başlıyor kedi-fare oyunu. 
İlk perde de merak edilen cevapsız sorularsa ikinci perdede açıklığa kavuşuyor da merakımız gideriliyor.

Oyunun açıklamasında gerilim diyor ama çok gerilim içermiyordu bana göre 
sadece oyunda kuru sıkı patlıyor dikkatli olunuz! :)

alıntıdır

alıntıdır

26 Aralık 2013 Perşembe

Aşk Ölümden Uyanıştır-Tess Gerritsen


Yine bir yazarın okuduğum ilk kitabı..

Tess Gerritsen okumayı ne zamandır istiyordum.
Hatta kitaplığımda Masumiyetin için Savaş adlı kitabı da okunmayı bekliyor ama Kış Şenliğinde "Okuma yazmayı öğrendiğiniz ilk yıl yayımlanmış bir kitap kategorisi için uygun kitap ararken bu kitabı buldum..
Kitap,1996 yılında ilk kez yayımlanmış.Bende 88 doğumlu olduğumdan 95-96 yıllarında okumayı öğrendiğimi farzedip buna göre aramamı yaptım..
Birde kitabı Kiler markette %50 indirimle görünce çok sevindim çok,kaptım hemen:)

Kitaba gelirsek polisiye tarzında bir kitap.Bende polisiye sever olunca 7 saat gibi bir sürede bitirdim kitabı.
Aslında kurgu biraz basitti ama sanırım seveceğim bir yazar olacak Tess Gerritsen.
Başka kitaplarını da okuyup öyle bir karara varmak istiyorum yazar için...

Kitap, nişanlı bir kızın düğün günü kilisede yüzüstü bırakılmasıyla başlıyor.Kiliseden eve dönerken kilise bombalanıyor ve davetlilerle gelin kıl payı kurtulmuş oluyor..
Bundan sonra ortaya esrarengiz ölümler ve bunları çözmeye çalışan tecrübeli dedektif Sam çıkıyor.
Birde arka planda(zaman zaman ön planda:) alevlenen bir aşk var ki bu kısımlarda romantik türde kitap okuduğunu hissediyor insan:)

Bu tarz kitapların konusuna fazla dalınca pek tadı kalmadığından daha da birşey yazmak istemiyorum.

Kafa dağıtmaya birebir kitaplardan.

                               
Okuma yazmayı öğrendiğiniz ilk yıl yayımlanmış bir kitap:30 puan


24 Aralık 2013 Salı

Kedi Beşiği-Kurt Vonnegut

📚

Bu yıl kitap fuarından 5tlye aldığım kitaplardan biri Kedi Beşiği.
Kış okuma şenliğinde "Adında bir hayvan adı olan kitap" kategorisini görünce direk aklıma geldi ve de okudum.Değişik bir kitaptı.

Hiroşimaya atom bombası atıldığı gün insanların neler yaptığını konu alan bir kitap yazmak isteyen Sam, atom bombasının bulunmasında çalışan Dr.Felix Hoennikerin de hayatını araştırmaya başlar.Fakat Dr. öldüğü için çocukları ile tanışır. Çocuklarından biri San Lorenzo adasında olduğundan onun peşinden gider ve Bokonon ile tanışır.Yazarın kurguladığı Bokononculuk dininde geçen metinlerden en hoşuma giden/güldüren/düşündüren bu oldu:

"Son bir milyon yılın deneyimleri göz önüne alındığında düşünceli bir insan insanlık için ne umut besleyebilir?
On Dördüncü Kitabı okumak pek uzun sürmez. Yalnızca bir kelime ve bir noktadan ibarettir. Şöyle yazar:
‘Hiç.’”


Ayrıca kitaba ismini veren kedi beşiğide kapakta gördüğünüz küçükken hepimizin ipleri parmağımıza doladığı oyunun adı imiş.Kitabı ouyunca öğrendim:)
Kedi nerede? Beşik nerede?

Çok aşırı beğendim diyemeyeceğim ama değişik bir tarzı vardı.


Kış Okuma Şenliği-Adında bir hayvan adı olan kitap:10 puan


23 Aralık 2013 Pazartesi

Davet Sofram


Bu tarz bir post yapıp yapmamak arasında epey kararsız kaldım ama nitekim bende birçok blogger arkadaşımın sofralarından ilham alıyorum.Belki benimde nacizane birilerine yardımım dokunur diye yazıyorum..
Aslında geçen -facebooktaydı sanırım- bir yazı gördüm epey düşündürdü beni..

"Yediğini kimseler görmesin diye gizli gizli yiyen bir nesilken şimdi paylaşmadan duramıyoruz"gibi birşeydi ...
Ne kadar doğru bir laf edilmiş..Aklıma takıldı kaldı..

Yine de insanların isteyerek sayfaları takip ettiğini düşününce biraz rahatlatıyorum kendimi.Umarım yanlış yapmıyorumdur..Vicdan muhasebemi yazılı olarak yaptım böylece.Sizinde bu konudaki düşüncelerinizi bilmek isterim..

Bu laflardan sonra gelelim soframa,bu ne perhiz bu ne lahana turşusu gibi oldu ama idare ediverin artık..


Soframa dönersek,hani ben yeni gelinim ya(6ay olmuş evleneli şaka gibi) ev ziyaretleri devam etmekte.Bende günler öncesinden yapılacaklar,alınacaklar listesi hazırlayıp her misafiri hummalı bir çalışma sonunda ağırlıyorum,hepimiz gibi...

Çok seviyorum oldum olası misafir ağırlamayı,mutfakta vakit geçirmeyi..Birde hem okula gidip hem de çalışmasam günlere katılıp her günümü dolduracağım herhalde:)

Vakit bulup misafir ağırlamak benim gibi uykuya bile hasret biri için daha da bir meşakkatli oluyor ama misafirsiz ev olmaz.Misafir berekettir.

Gelecek kişi sayım tam belli olmadığından açık büfe şeklinde hazırladım.İlk kez yaptığım tariflerde oldu ama şükür tatlarda bir sorun yaşamadım..

Menüm
Tavuklu salata (tek kelimeyle bayıldık,hem kolay hem doyurucu) 
Tuzlu kurabiye (anneciğimin ısrarı ile yaptık..Hem annemden tarifini almış oldum)
Dereotlu,peynirli muffin (bu da pek bir gözde idi.birde baton kek kalıbında deneyeceğim bu tarz birşey)
Islak kek
Zeytinyağlı biber dolması (ben piştikten sonra birazda fırınlıyorum tadı daha hoş oluyor bence)
Yeşil mercimekli/patatesli börek
Mercimek köftesi
Tahinli/tarçınlı kurabiyeler (yengecim ne yapayım deyince aklıma ilk gelen kurabiyeleri oldu)
Şekerpare 
Ve kendi yaptığım biber-fasulye turşusu:) (pek bilinmeyen,bizim beyaz fasulye dediğimiz fasulyeden yapmıştım)





Çeşidi,kalabalık olduğumuzdan bol tuttum...
Bana kalsa bir salata,kek,börek üçlüsünden yanayım her zaman:)

Birşey de ziyan olmadı şükür.
En dikkat ettiğim kısım bu...
Kalanları komşulara dağıtmak ve işyerine getirmek üzere tükettim.




19 Aralık 2013 Perşembe

Cehennem-Dan Brown


Başrolde Robert Langdon olan Dan Brown kitaplarını sırasıyla okumak için Cehennem çıkınca epey merak etmiş ama önce Kayıp Sembol'ü okumam gerektiğinden beklemek zorunda kalmıştım.İyi de olmuş.Böylece Kış okuma şenliğinde  Altın Kitaplar Yayınevi’nden çıkan bir kitap  kategorisinde okumuş oldum.

Kitaplar sırayla okunamaya da bilir ama yine de satır aralarındaki önceki kitaplara yapılan göndermeleri anlamanın tadı ayrı bir güzel oluyor...

Kahramanımız,Robert Langdon'ı görünce hayli sevinmiştim.Çünkü severek okuduğun yazarlarda alışık karakterler görmek hoştur her zaman..(Bkz.Ahmet Ümit Başkomiser Nevzat Karakteri.) 
Ancak kitabı bitirince dedim ki bir sonraki kitap umarım Langdon lı olmaz.Çünkü çok standart olmaya başladı kitaplar.Simgebilim profesörü Robert Langdon,birden bire ortaya çıkan bir hatun falan.Okumayanlar için daha fazla birşey söylemek istemiyorum ama Melekler ve Şeytanlar,Da Vinci Şifresi ve Kayıp Sembolü okuyanlar sanırım ne demek istediğimi anlamıştır.

Israrla konusunu okumamıştım ki süprizi kaçmasın diye.
Ama maalesef kitap tasarımında arka kapaktaki resim hikayenin gidişatı hakkında bilgi veriyor.
Keşke olmasaymış daha da süpriz olurdu dedim,okurken de sürekli İstanbul içeren kısımları bekleyip durdum.Bu da beklentimi hayli arttırdı.

Yine de çok sıkılmadan,severek okuduğum değişik bilgiler içeren bir Dan Brown kitabıydı..Tabi ki hızlıca bitti.

Bu arada hala favorim Melekler ve Şeytanlar.Sanırım hep öyle kalacak!

Kış Okuma Şenliği Puanı:10Puan.






DenizBank 3. Kısa Film Fest Yarışması, FastPay'i En İyi Anlatacak Yönetmenleri Bekliyor

DenizBank tarafından 3. kez düzenlenecek olan Deniz Film Fest ile mobil cüzdan fastPay’i en iyi anlatan viral seçilecek. “fastPay’i en iyi sen anlat, büyük ödülü sen kazan!“ konulu yarışmada dereceye girenleri 5.000 ile 15.000 TL arası ödüller bekliyor.

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle farklılaşan DenizBank, sektörde fark yaratan uygulaması fastPay’i en iyi anlatacak yönetmenleri bekliyor. DenizBank tarafından 3. kez düzenlenecek olan Deniz Film Fest ile DenizBank’ın mobil cüzdanı fastPay’i en iyi anlatan kısa film seçilecek. “fastPay’i en iyi sen anlat, büyük ödülü sen kazan!“ konulu yarışmada filmler maksimum 2 dakika sürecek. Yarışmacılar çektikleri filmlerde isterlerse viral, isterlerse gerçekten hayattan örnekler, isterlerse de sokak röportajları şeklinde bir film yapabilecek ve çekim için her türlü cihazı kullanabilecekler.

Başvuru yöntemi

Katılımcılar çektikleri videoları, video paylaşım sitesi Youtube’a yükleyecek ve linklerini DenizBank Facebook sayfasında bulunan 3. Deniz Film Fest uygulamasına girerek 20 Ocak – 28 Şubat 2014 tarihleri arasında başvurularını yapabilecekler. İzleyiciler, 1 - 13 Mart 2014 tarihleri arasında, uygulamada bulunan ve beğendikleri filmleri “like” ederek oylayacak. En fazla “like” alan 30 film, 17 – 28 Mart 2014 tarihleri arasında jüri tarafından değerlendirilecek. Jüri Belgesel Sinemacılar Birliği Başkanı ve Belgesel Yönetmeni Hasan Özgen, Görüntü Yönetmeni Uğur İçbak ve Yönetmen Taner Elhan’dan oluşuyor. İlk 3’e girecek filmler için DenizBank tarafından sırasıyla 15.000, 10.000 ve 5.000 TL ödül verilecek. Ödül töreni ise 8 Nisan 2014’te düzenlenecek.

Dijital bankacılıkta ezber bozan uygulama: fastPay

DenizBank’ın fastPay uygulaması özellikle gençlerin birbirlerine hızlı para transfer etmeleri, üye işyerlerinde, ellerini cebine atmadan sadece telefonlarından ödeme yapabildikleri inovatif bir mobil cüzdan uygulaması. Uygulama sayesinde DenizBank müşterisi olsun olmasın herkes cepten cebe 7/24 ücretsiz para gönderebiliyor. Kullanıcılar DenizBank Mevduat Hesabı’nı veya kredi kartını fastPay cüzdanına bağlayabiliyor, fastPay işyerlerinde alışveriş olanağına sahip oluyor. Alışverişlerde ödeme yaparken NFC, QR Kod gibi hiçbir ekstra teknolojiye ihtiyaç duyulmaması ise fastPay’in rakiplerinden ayrıldığı en önemli fark olarak dikkat çekiyor.

Ayrıca fastPay ile istenilen DenizBank ATM’sinden kartsız para çekilebiliyor. Uygulama AppStore, WindowsPhone Store ve Google play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor.

Bilgi için:
Bersay İletişim Danışmanlığı / 0212 337 51 00
Rasim Yılmaz  /  Tel: 0212 337 51 49 / GSM: 0554 289 49 01 /  rasim.yilmaz@bersay.com.tr
Gül Mumcu Mutlay  /  Tel: 0212 337 51 79 / GSM: 0532 251 83 30 /  gulm@bersay.com.tr


Bir boomads advertorial içeriğidir. DenizBank 3. Kısa Film Fest Yarışması

15 Aralık 2013 Pazar

Kara Yağmur-Karl Olsberg


D&R 5 tl kampanyasından aldığım kitaplardan biri daha .
Daha önce yazarın yine aynı kampanyadan aldığım Sistem adlı kitabını okuyup,beğenmiştim.
Bu kitabını da indirimde görünce hemen aldım.Okumakta Pinuccia'nın kış şenliğine nasip oldu.
Adında kış mevsimi ile ilgili kelime geçen kategorisi dahilinde okudum ve bu kitabını da beğendim Karl Olsberg'in.

Kitap tam bir felaket senaryosu kıvamında.
Olaylar Almanya'da geçmekte.Türkler ve Neonaziler arasındaki gerginliklerin arka planda olduğu, atom bombasının mahvettiği Almanya'yı okuyoruz..
Atom bombasından sonraki görüntüyü/yaşananları çok iyi tasvir etmiş yazar ve ben görmüş kadar hissettim açıkçası. Felaketin hayatları nasıl mahvettiğini,kalıcı olarak nasıl hasarlar bıraktığını da anlatmış yazar..

Başlarda birçok hayat okuyoruz farklı farklı ama bir an öyle bir kesişmeye başlıyor ki tam oturuyor taşlar yerine.Ve kesişmeler ayrı bir tat veriyor.

Kitap genelinde sürükleyici.11 Eylül'den sonra Dünya'daki tüm olası olayların Müslümanlarla ilişkilendirilmesi burada da geçiyor ve bu beni en rahatsız eden kısımdı.Neyse ki yazar dengeyi bir yerden sonra sağlıyor da iyice can sıkmıyor.

Bildiğim kadarıyla bu yazarın Türkçe'ye çevrilmiş başka kitabı yok.İnşallah çevrilir de okuyabilirim...Can yayınları duy sesimi...!!!

Kış Okuma Şenliği Puanı:20 puan


Su ve Ateş / Film




Her ne kadar Açlık Oyunları serisinin 2.filmi olan Ateşi Yakalamak için aylardır bekliyor olsam da gittiğimiz sinema salonundaki saatleri uymadığı için Su ve Ateş'e gitmiş olduk.
İlginçtir ki daha önce de gittiğim, yine Özcan Deniz yapımı olan Evim Sensin in postuna bakayım dedim ki ona da pek planlı gitmediğimizi gördüm:)

Geçen bir arkadaşım Türkler töre meselesi diye birşey olmasa çok az film yaparlardı herhalde dedi.Gerçekten maalesef böyle bir gerçek var Türkiye'de. Diliyorum bu sıkıntılı konular tamamıyla ülkemizden kalkar,kimsenin töre nedeniyle canı yanmaz inşallah..

Toplumsal yaramızdan sonra konusuna gelirsek -ki gelmesekte az çok bahsetmiş oldum-güzel bir aşk,töre,hüzün var bu filmde.
Film kötü değil ama. Müthişte değil. İzlenir, hüzünlenir ama sonu tahmin edilir cinsten. 

10 Aralık 2013 Salı

Finistère'de Suyun Fiyatı-Bodil Malmsten

Bloglarda pek rastlamadığım,benimde set halinde aldığım kitapların arasından çıkan bir kitap Finistère'de Suyun Fiyatı.Yazarını da daha önce hiç duymamıştım.

Pinuccia'nın düzenlemiş olduğu kış okuma şenliği kapsamında hangi kategoriye uyar diye bakarken farklı ülke edebiyatı kategorisine uyduğunu gördüm ve hemen listeme aldım zevkle.
Kitap,İsveç edebiyatından ve iki ödülü var.

Hikaye,İsveç'te doğmuş bir kadının herşeyini geride bırakarak Fransa'nın Finistere şehrine yerleşmesi ile başlıyor..Burada kokuları okurken burnuma katar gelen bol çeşitli bahçesi ile ilgileniyor.Aralarda toplumsal eleştirilere de yer veren kitap bazen ağır bazen hızlıca okunan cinsten..

En ilgimi çeken kısımsa bir İsveç kitabında Fatih Sultan Mehmet,Osmanlı ve laleler ile ilgili kısımlara rastlamam.Benim için epey süpriz oldu bu bölümler çokça işlenmese de.Hiç beklemiyordum böyle bir şey.
Çok iyi bahsettiği söylenemez ama hayli şaşırdım görünce.

Kitapta yazım hataları da vardı ve bazı cümleleri baştan almak zorunda kaldım.Yine de aşırı sıkılmadan okuduğum bir kitap oldu.

Kapağına ise bayıldım,moru çok sevdiğimden doyamadım kapağına:)

"Kavgada eskiden bir kural vardı:Düşene vurulmaz.Unut onu.Şimdi hep düşene vuruyorlar..."

Kış Okuma Şenliği Puanı:15 puan


4 Aralık 2013 Çarşamba

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi-Ahmet Ümit



Bir Ahmet Ümit sever olarak yeni kitabı çıksın diye çok beklemiş,Tüyap kitap fuarına kadar da sabredip almamıştım.Benim için beklemek zor oldu,çok merak ettim ama dayandım zorla:)

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'nin öncelikle kapağı hakkında bir iki lafım var. Eğer bu kitaplığımda bir sürü kitabı olan bir yazarın kitabı olmasaydı çok daha iyi olurdu.Çünkü diğer Ahmet Ümit kitaplarımın yanında hiç hoş durmuyor. Rutini bozup farklı bir kapak tasarımı yapmışlar bu da benim gibi kitaplığının karşısına geçip kitaplarını izleyen tipler için göze batan bir durum..Yoksa kapağı cıvıl cıvıl beğendim renkli Tarlabaşı sokağını..

Kitaplığımdaki duruşu!
Kitaba gelirsek,en beğendiğim Ahmet Ümit kitabı olmadı.Bir Patasana ya da Beyoğlu Rapsodisi değildi benim için ama yine de Ahmet Ümit ne yazsa okurum dediğim yazarlardan olduğu için aşırı sıkılmadan okudum.Zaten Ahmet Ümit kitapları merak içerdiği için hızlı okunan türlerden.

Daimi okuyucuların Nevzat başkomiseri,Zeynep-Ali ikilisi bu kitabında da var.

Bol bol Beyoğlu,İstanbul'un karanlık yüzü,gezi parkı olaylarına göndermeler var ve tabi ki bu konuların yanında işlenen,katili merak ettiren cinayet..

Dediğim gibi ne yazsa okurum Ahmet Ümit ama ilk olarak bu kitabı ile başlamamak gerek bence!



1 Aralık 2013 Pazar

Pinuccia'nın Kış Okuma Şenliği'13

Sevgili Pinuccia nın yazın düzenlemiş olduğu kitap şenliğine katılamamıştım
.Bu seferde epey bir gecikmeli olarak başlıyorum ama olsun.
Kitapla ilgili etkinliklerde bulunmak her şekilde güzel.Muhtemelen belirlenen zamanda bitiremeyeceğim ama yine de elimden geleni yapacağım tabi ki:)

Bu etkinlikte belirlenmiş kategorilerden seçtiğim kitapları belirli sürede okuyup puan toplamam gerekiyor.Ayrıntılı anlatım için Pinuccia'nın bloguna göz atın derim hala haberdar olmayan varsa.

Ve gelelim benim listeme...
Daha tamamlayamadığım kısımlar olsa da zamanla seçip güncelleyeceğim postumu.


1. Kategori (10 puan): Altın Kitaplar Yayınevi’nden çıkan bir kitap 
 Cehennem-Dan Brown-573 sayfa

2. Kategori (10 puan): Kütüphaneden ödünç alınmış veya sahaftan satın alınmış bir kitap
Dorian Gray'in Portresi-Oscar Wilde-254syf

3. Kategori (10 puan): Adında bir hayvan adı olan bir kitap 
  Kedi Beşiği-Kurt Vonnegut-272sayfa

4. Kategori (15 puan): 600 sayfadan uzun bir kitap 
Katherine&Şövalyelerin Kadını-Anya Seton-650sayfa-

5. Kategori (15 puan): Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış bir yazarın bir kitabı
Sessiz ev-Orhan Pamuk-337 sayfa


6. Kategori (15 puan): Türk edebiyatında klasik kabul edilen bir roman

Arkadaş Islıkları-Orhan Kemal-255sayfa

7. Kategori (15 puan): Hiç okumadığınız bir ülke edebiyatından bir kitap 
Finistere'de Suyun Fiyatı-Bodil Malmsten-230sayfa(İsveç)

8. Kategori (20 puan): Sinemaya uyarlanmış bir kitabı okuyup filmini izleyenlere.

Otomatik Portakal-Anthony Burgess-200sayfa

9. Kategori (20 puan): Adında kış mevsimine ilişkin bir sözcük olan veya konusunda kış teması olan bir kitap

Kara Yağmur-Karl Olsberg-400 sayfa  

10. Kategori (25 puan): Yasaklanmış bir kitap
Bülbülü Öldürmek-Harper Lee-351 sayfa

11. Kategori (25 puan): Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılmış bir kitap 
-


12. Kategori (25 puan): Yayınlanmış en az beş kitabı olan bir yazarın ilk kitabını veya romanınıokuyanlara. 

Kinyas ve Kayra-Hakan Günday-531 syf

13. Kategori (25 puan): Bir biyografi veya otobiyografi
Otobiyografi-Umudun Kaynağı-Jane Goodall-310 sayfa

14. Kategori (30 puan): Okuma yazmayı öğrendiğiniz yıl ilk kez yayınlanmış bir kitap 
Aşk Ölümden Uyanıştır-Tess Gerritsen (1996)
15. Kategori (40 puan): Bir üçleme veya aynı seriden üç kitap

Jasper Kent:
On iki
On üç yıl sonra
Çarın Laneti
                                  HERKESE KEYİFLİ OKUMALAR
                                                        :)
-

30 Kasım 2013 Cumartesi

Düğümlere Üfleyen Kadınlar-Ece Temelkuran

İnstagramda okunacak kitaplarının arasında "Düğümlere Üfleyen Kadınlar"ı görünce hemen yazdım beraber okuyalım diye Sevgili Kitapçı Kedisi ne ve aynı anda başladık okumaya.O benden epey hızlı çıktı..Ben nöbetlerimin yoğunluğu nedeniyle ondan sonra bitirebildim ama yine de aynı anda okumak keyifliydi...
Onun yorumu için tık tık


Kitap hakkında ne yazsam bilemediğim içinse erteledim postunu.
Nasıldı beğendin mi diye soranlara ilk cevabım hep aynı oldu. Değişik!
Roman ,Ortadoğu' da yolculuğa çıkmış birbirinden farklı dört kadının hikayesini anlatıyor.Zaman zaman kadınların hikayelerinde kendini buluyor insan...

Düğümlere Üfleyen Kadınlar,yazarın okuduğum ilk kitabı..
Diğer kitaplarını bilemem ama tarzı biraz farklı geldi bana.
Okurken merak uyandırdı ama önce sonunu anlatıp sonra ayrıntıları anlatan bir üslupla yazdığı ve bunu da tüm bölümlerde uyguladığı için arada bir az da olsa kafam karıştı açıkçası.
Hikayeyi anlatan kadının adını ise sonuna kadar merak ettirdi sağolsun.

ve bugüne kadar altını en çok çizdiğim satırlara sahip kitabım oldu..Öyle hoş cümleler vardı ki.


"Çünkü bir erkek bir kadının nefesi kadar"

"Bazen hayatınıza geri kabul edilmek için yapabileceğiniz hiçbir şey kalmaz. Denedikçe düşkünleşirsiniz. Bir küçük hata...Küçücük bir şey bütün hayatınızı silip atar. Hep birlikte size gülerler." -syf.73

"Gözden düşenler yelkenliler gibidir,bahtları bir rüzgara bağlıdır.Bazen rüzgar esmez.Esmedi mi esmez yıllarca.İnsanı en çok kendini hayal kırıklığına uğratmak mahveder.Bir yandan onların alayı,bir yandan senin kendine biçtiğin başı sonu olmayan eza...Dert, dermansızlaşır. Gençken gelir geçer böyle kuraklıklar.Ama ömrün ortasındaysan..." -syf.74

"Başka kadınların çaresizliğine öfkelenen kadınlar muhakkak kendi çaresizliklerine öfkeleniyordur." -syf.76

"Evlilik, tatlı hanımefendi,porselen takımların desenlerini adamın yüzünden daha çok gördüğün bir münasebettir." -syf.194

"Yeteneğiniz yüzünden size ihtimam göstermek,sizi korumak yerine yerle bir etmek isteyecekler. Sizi kıymetsiz olduğunuza inandırmaya çalışacaklar. Buna yenilmemek için sizi bir şeyin,birinin çok sevdiğine inanmanız lazım." -syf.204

"Bizim gibiler hep kendi kendini iyileştirmek zorundadır.Kimse gerçekten yardıma ihtiyacımız olduğuna inanmaz." -syf.214

"Belki biz de böyleydik. Sakatlanmadan büyüyebilseydik...Keşke öyle bir bilgisayar programı olsa.Ruhumuz sakatlanmadan büyümüş olsak nasıl insanlar olacağımızı gösterse."-syf.220

"Yaralar bir kere açılınca yarasız olmak diye bir şey yok." -syf.226

"Aşk kadınlar yorulunca biter,kadınlar bir adamı değil bir mezarlığı terk eder."-syf.244

"Aşk bir tereddüt anında gelir.
İkinci yenilgi birinci gibi değildir.En derin izi o bırakır." -syf.247,250

"Kadın esmer;belli ki ya tarlası ya tohumu dünyanın alt tarafından."-syf.255

"Bilakis ,ömür çok uzun.Hiç de öyle göz açıp kapayıncaya kadar değil. Fakat tek bir şartı var.Kaderini gönlünü ferah tutarak seveceksin.ancak sahiplenilmemiş hayatlar kısadır. Yaşamayı istediğin bir ömürde hep yeterince vakit vardır.Yanlış hikaye yoktur. Siz,kaderiniz ne zahmetli olursa olsun hariçte kalmamaya bakın.Ömür o vakit kısalır işte."-syf.364

"hepimiz becerebildiğimiz hayatları yaşıyoruz.Daha az korktuğumuzu. Yetinebildiğimizi."-syf.372


12 Kasım 2013 Salı

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri-Gary Small&Gigi Vorgan


Psikolojiye ilgim olmasına rağmen bu kitap alınacaklar listemde değildi ama nasıl oldu da aldım bilmiyorum:) 
Bu tarz bölüm bölüm olan kitapları genelde sınav dönemlerimde okumaya çalışıyorum ki ders çalışırken molalarımda birer bölüm okuyayım ve kitaba takılıp kalmayayım..Zaten Tüyaptan aldığım yeni ciciler kitaplıktan bana göz kırparken ders çalışmak hayli zor...Şu hafta bir geçsin,vizeler bitsin de kavuşayım artık romanlarıma diye cumayı gözlüyorum..

Kitap,Harvardlı bir psikiyatrist olan yazarın 1979 yılından itibaren mesleki hayatında yaşadığı değişik vakaları akıcı bir dille anlatımını içeriyor.Bu süreçte yazarın özel yaşamı arka planda az da olsa geçmekte. Kronolojik sırayla yazdığı için mesleki bakış açısının olgunlaşmasına tanık oluyoruz okurken...

Ve en son bölümde (okuyanlar beni anlayacaktır) hüzünlendim biraz...

Toplamda 15 vaka anlatılıyor. 4-5 tanesi hayli ilginçti benim için.Olaylarda kendi yaşamından da bahsettiği için bölümlerde bağlantı var tamamen kopuk değil.

Genel olarak vize dönemimde kafa dağıtmama yardımcı olduğu için keyifliydi...Akıcı,zorlanmadan okunacak cinsten bir kitap.

7 Kasım 2013 Perşembe

Benim Dünyam


Başrollerini Beren Saat ve Uğur Yücel'in oynadığı filme gidebildik sonunda.
Ben çok izlenen,çok konuşulan filmlerin konularını izlememişsem okumayı sevmiyorum.
Bu filmde de okumamak için çok zorlamıştım kendimi ama instagram'da bolca yorumu yapıldığı için öğrenmiş bulundum konusunu.
En çok mendilsiz gitmeyin gibi yorumlar kötü oluyor benim gibi ağlak biri için
Çünkü izlerken sürekli ne zaman ağlayacağım acaba kısmına takılıyorum ben.
Beklentim de hep ağlama yönüne kayıyor:)

Neyse efendim gittim,ağladım,hüzünlendim,beğendim.
Beren Saat zorlu bir rolün üstesinden yine güzelce gelmiş.
Berenin  küçüklüğünü oynayan oyuncuyu da çok başarılı buldum. Uğur Yücel'i zaten seviyorum..
Konusu ise güzeldi,çalıntı deniliyor ama yabancı versiyonunu izlemediğim için birşey diyemeyeceğim.

Filmin bir kısmının Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsünde geçiyor olması da başka güzeldi. Okulumu görünce gözlerim açıldı resmen:)

Not:Evlendiğimizden beri vakit bulup gidebildiğimiz ilk sinema olmasıyla da manevi öneme sahip artık kendisi:)


4 Kasım 2013 Pazartesi

2013 İstanbul Tüyap Kitap Fuarı


Çoğu kitapsever gibi bende her yıl Tüyap Kitap Fuar'ını iple çekiyorum. Günler öncesinden planlar yapıyor ve arkadaşlarımı da organize ediyorum.Ancak bu yıl geleneksel olarak fuara gittiğim arkadaşlarımdan biri yurtdışında olduğu,diğerinin de mesailerinin uymadığı için yalnız gitmek zorunda kalmıştım ki son anda fuara yakın oturan ortaokul arkadaşım geldi.Ne zamandır görüşmek istiyorduk .Kısmet bugüneymiş.Hem arkadaşımı görmüş oldum hem de fuarda kitaplara doydum.
Fuara gelince aman aman bir indirim göremedim maalesef. 
Hafta içi gittiğim içinde rahatça gezebildim. Hafta sonlarında olduğu gibi aşırı bir kalabalık yoktu.


Yitik Ülke yayınları mutlaka uğranması gereken bir yayınevi. Hem güler yüzle karşılanma,sonrasında  hoş sohbet etme fırsatı buldum. Ayrıca aldığım kitapların yazarlarının orada olması da hoştu.Kitaplarımı böylece imzalatabilmiş oldum.Birde yayınevinin hediye olarak verdiği kalemin (fotoğrafta görülen yeşil kısımda) içinden fidan tohumu çıkması ise ince bir düşünceydi.En yakın zamanda ekip fidanımı büyütmek niyetindeyim.Son olarakta etiketlerden %50 indirim yapıyorlar ve toplu alımlarda daha da iniyorlar.Bilginize!
,
Yitik Ülke Yayınları
Ayrıca Arkadya yayınları da tüm kitaplarını geçen yıl olduğu gibi 10tl den satışa sunmuştu.Bende görevlilerin tavsiyesi ile Kupa Valesi 'ni aldım.

Bunlarda aldığım cicilerin toplu fotoğrafı.Bir Ahmet Ümit sever olarak fuarı zor bekledim açıkçası. Ama kendi kendime söz vermiştim.Nasılsa alacağım bari fuardan alayım demiştim.İyi de oldu. Diğer kitaplarda alınacaklar listemde idi.Bu yıl çok almamalıyım,elimde okunacak çok kitap var diye gittim ve ancak bu kadar frenleyebildim kendimi.

Darısı seneye inşallah!







27 Ekim 2013 Pazar

Yusuf ile Züleyha-Nazan Bekiroğlu

Yusuf ile Züleyha okuduğum ilk Nazan Bekiroğlu kitabı.
Her ne kadar önce Nar Ağacını okumak istesem de fiyatı uygun diye D&Rdan bu kitabını almış bulundum. 

Kitap, kardeşlerinin kıskançlığıyla bir kuyuya atılan Hz.Yusuf ile Mısır vezirinin güzel karısı Züleyha'nın yaşadığı zorlu süreci anlatıyor..Aşklarını demiyorum. Çünkü bizim anladığımız boyutta değil yaşadıkları. Bunu da şu satırlarda çok hoş anlatmış Nazan Bekiroğlu:

"ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru
ne kadar Allah'tansa 
mülk gibi söz de ve aşk da 
O'ndan.
"Sen"tahtına yazıcı kimi oturtsa da,
beşeri bir sevgili ya da cismani bir aşk gibi görünen,
hiçbir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında."

Sabırla geçen onca yılları gayet şiirsel bir dille anlatmış yazar.Bazı yerlerde şiire de yer vermiş hatta.
Tarzı farklıydı.Bazı kısımları anlamak için geriye dönüp tekrar okumak zorunda kaldığım yerler oldu ama genele baktığımda güzel bir kitaptı.Ve altı çizilesi çok yer vardı.

"Yapma yasağını yerine getirmekten daha kolaydır "yapma"emrini gerektirecek kötülüğe hiç yaklaşmamak. "-syf.33

"Her kötülük bir mantıkla başlardı nasılsa." -syf.35

"Hüznünü Rabbine şikayet etti de Rabbinden hiç şikayet etmedi." -syf.43

"Görmekten sonra görülmek,aşkın ikinci kademesiydi. "-syf.90

"Değil mi ki isteğe yaklaşınca,istememeyi istemek artık imkansızlaşır.Bu yüzden değil mi Rabbim senden gelen yasaklar "yapma" ile değil "yaklaşma" emri ile başlar. ..Üstelik yaklaşırsam eğer yapmamayı da artık dua edemem... İstemeyi istemek kadar,istememeyi istemek de zor. "-syf.109

"Aynanın kaderi,gerçeği olduğu gibi söylemek." -syf.140

"..yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.Ve zaman yakındır. "-syf.199

26 Ekim 2013 Cumartesi

Bağdat'ın Portakal Ağaçları-Leilah Nadir


Okul,iş ve evlilik üçgeninde parçalasam da kendimi kitap okumak için her daim vakit ayırmaya çalışıyorum.Aslında özel birşey yapmaya gerek yok. Çantanda hep kitapla geziyorsan, İstanbul'da kitap okumak için bolca vaktin var demektir. Toplu taşıma araçlarında,bankada kuyrukta,hastanede sıra beklerken vs...Bu liste böyle uzayıp gidiyor..Hatta bazen trafikten memnunum bile diyeceğim oluyor neredeyse..

Okumasına okuyorum ama bir türlü fırsat bulup bloga yazamıyorum okuduklarımı.Bu da beni rahatsız ediyor..
Bu yoğunlukta yazamıyor oluşum aşırı normal ama yine de buraları boşlamak istemiyorum:(

Bu kadar iç döküşten sonra gelelim kitabıma..
Bağdat'ın Portakal Ağaçları'nı hiç duymamış,bloglarda da pek rastlamamıştım. Bir iş arkadaşımın çok beğendiğini söylemesi üzerine aklımın bir köşesine yazmıştım.Bir markette indirimli görünce de aldım. Ama uzun süre okunmayı bekledi rafta..

Bitirdiğimde keşke daha önce okusaymışım,boşuna kitaplığımda bekletmişim dediğim bir kitap oldu.
Yazar bir İngiliz anne ile Iraklı bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve İngiltere'de büyümüş.Ailesinin Irak savaşlarında yaşadıklarını dinledikleri ile aktarmış okuyucuya.Aralarda da arkadaşı olan fotoğrafçı Farah Nosh'un fotoğraflarıyla gözler önünde sermiş Irak'ta yaşanan bitmek bilmeyen dramı.

Kitapta tek yaşadığım sıkıntı arada bir kim kimin kardeşiydi,hangisi halaydı falan diye isimleri karıştırmam oldu.Onun haricinde gayet severek okuduğum bir kitaptı.
Böyle savaş dolu günleri Dünya'nın hiçbir yerinde kimse yaşamasın inşallah.

9 Ekim 2013 Çarşamba

Oğullar ve Rencide Ruhlar-Alper Canıgüz


Son zamanlarda adını sıkça duyduğum bir yazar Alper Canıgüz.
Bu nedenle bir kitabını edinip fikir edineyim istedim.
Hatta bu Oğullar ve Rencide Ruhların ikincisi olan Cehennem Çiçeğini bile aldım kesin seveceğimi düşünerek.
Ama nedense biraz zorlandım okurken,arada sıkıldım.Bu kadar okunan/sevilen bir kitaptan daha fazlasını bekledim sanırım. Polisiye severim. Hem de aşırı severim ama bu kitaba polisiye de diyemiyorum, tam olarak mizahta.

5 yaşındaki Alper Kamu'nun dedektifliğe soyunup mahallelerinde işlenen cinayetin zanlısını arama çabaları konu edinilmiş..Tabi kahramanımız büyümüşte küçülmüş,felsefe meraklısı bir minik adam. Hiç öyle 5 yaşındaki çocuk lafları değil konuşmaları.Hazırcevap,bitirim..

Hakkını yememek gerek bazı yerlerinde güldüğüm ,eğlendiğim,düşündüğüm oldu ama o kadar. İkinci kitabı bende olmasına rağmen ne zaman okurum bilinmez. Umarım onu daha çok severim. Sevmek istiyorum ben bu yazarı ya!

8 Ekim 2013 Salı

Nazar-Reha Çamuroğlu


Kitapçılarda gezinirken çok satanlar listesinde gözüme çarpmıştı Nazar, ama hiç merak edip elime almamıştım. Geçen gün Hepsiburada'da alışveriş yaparken gördüm, fiyatı da uygun gelince attım sepete:)

Nazar, konusu ve anlatımıyla ilginç bir kitaptı.
Konusuna bakmadan aldığımdan açıkçası bu tarz birşey beklemiyordum.
Türk yazarlardan Türk karakterler görmeye alışık olduğumdan sanırım.

Roman Ortaçağ Avrupasında İtalya'da geçiyor. O dönemlerde binlerce kadının öldürülmesine yol açan "cadı avı" konu edilmiş. Avrupa'nın karanlık döneminde Kilise tarafından kadınlara yönelik  yapılan haksız suçlamalar ve onların acımasızca infazı işleniyor..

Okurken başlarda biraz akıcı gitmese de daha sonra konu içine çekti beni ve hızlıca bitirdim.Tavsiye edebileceğim bir kitap oldu.
Ayrıca Reha Çamuroğlu'nun tarihi romanlar yazdığını bilmiyordum.
Tarihsever biri olarak romanlarından bazılarını okumak istediğim bir yazar oldu kendisi.



17 Eylül 2013 Salı

Ruhi Mücerret-Murat Menteş

Bir Murat Menteş furyasıdır gidiyor..
Bende eksik kalmayayım dedim ve kaptım D&Rdan Ruhi Mücerreti.
Okuyalı epey zaman oldu ama ancak fırsat bulup postunu yazabiliyorum.
Zaten kenarda birikmiş bir sürü kitap yorumum var.Zamanla yazacağım inşallah.

Ruhi Mücerret okurken inanılmaz eğlendiğim bir kitap oldu.
100 yaşındaki Kurtuluş Savaşı gazisi Ruhi Mücerret'in hikayesi anlatılıyor.
Çok ince espiriler var kitapta.100 yaş üzerinden ne kadar espri dönebilir ki diyor insan ama hiçte öyle olmuyor.

Ayrıca kitabın kapağı cıvıl cıvıl...Cüneyt Arkın ve Orhan Gencebay eşlik ediyor kapakta:)
Kapaktaki oynar TV çok yaratıcı olmuş doğrusu.Ben pek sevdim.

Kısacası çok beklenti içinde olmadan,eğlenmek istiyorsanız okunabilecek bir kitap.


"Dün görüşemedik nerelerdeydiniz?"
"30 sene evvel bana'3 ay ömrünüz kaldı' diyen doktorun cenaze merasimindeydim."

 "Hayatın hazırlık aşaması ömür boyu sürer. Tam yaşamaya başlayacağın sırada sahadan şutlanırsın."

"İnsanın geleceği görememesi ne büyük lütuf." 

"Ölüm karşısında herkes acemidir.Bende öyleyim.hala hayattaysanız sevgili okur şansınız var:acemi şansı."

"Mezar taşlarına baktığımda kendimi seri katil gibi hissediyorum."




4 Eylül 2013 Çarşamba

Anı Defterim



Hala vakit bulupta yazamadığım o kadar çok şey var ki düğünle ilgili..

Bu da sevgili Rengim Design ın meşhur baykuşlu anı defterlerinden.
Kendisi nikah.nişan,doğum için magnet,anı defteri gibi keçe ürünleri yapmakta ve bütün ürünleri de çok hoşş..
Ben elime ulaştığındaki pakete bayılmıştım..Resmen açmaya kıyamadım.
Kendisi çok hoş paketlemişti ve yanına süpriz hediyeler eklemişti...
Rengim Designe buradan bir kere daha teşekkür ediyorum..Ellerine sağlık:)

NOT:Bu arada gelin çiçeklerimden biri bu..kendisini ben yaptım:)

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Şeytan ve Şair-John Underwood





Geçen yıl ki Tüyap kitap fuarında püsküllü ayraçlarına vurulduğum,konusunu falan önemsemeden aldığım iki kitaptan biri Şeytan ve Şair.

Arkadya yayınlarının tüm kitaplarında bu şirin ayraçlara rastlıyorsunuz. Rengarenk,kitabınızla uyumlu ayraçlar aklınızı çelmeye yetiyor zaten. 
Kitapsever olup ayraç sevmeyen mi olur. ^_^ 

Yayınevinin kapak tasarımları da ayrı bir hoş,  onu da söylemeden geçmeyeyim:)

Bu kadar övgüden sonra kitaba geçersek..

Şeytan ve Şair, İngiliz edebiyatının en önemli ismi olan oyuncu/şair/yazar William Shaekspeare in eserlerinin aslında başka bir İngiliz yazara ait olduğunu iddia ediyor. Bunu da belgelerle yaptığından insan ister istemez ikilemde kalıyor. Acaba doğru mu?doğru değilse bu büyük iddia çürütülmüş mü?

Kitabı okurken bol bol Google'dan  yardım aldım. Adı geçen İngiliz yazarların temsili resimlerine bolca baktım ki karakterler karışmasın. Kafamda birşeyler otursun. Buna rağmen çok karakter olduğu için bazı yerlerde kim kimdi diye zorlandım. 

Kitabın çoğu kısmını severek okudum. Sadece ortalarında biraz sıkıldım. Fazlaca kalın tutulmuş geldi. 

En güzel kısımlarsa arada geçen manidar dizeler,sonelerdi...

*Bu arada kitap kendi dilinde yayımlanmamış. Bu da daha bir şüpheci yaklaşmaya sebep oluyor...

Kısacası severek,merakla okuduğum bir kitap oldu...

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Tam 5 Yıl Olmuş!

Dün itibariyle ilişkimizin başlangıcından itibaren beş yılı geride bırakmış olduk. 
09.08.08de başlamıştı ilişkimiz:)

Hastanede 24 saat nöbetçi olduğumdan ilk kez özel birşeyler yapmayacaktık,bende dert etmemeye karar vermiştim. bundan sonra evlilik yıldönümümüzü hatırlarız bizde,nasılsa evlendik derken günümü güzelleştiren sürpriz geldi. Çok yoğun bir nöbette laboratuvarıma renk kattı.

Ben seviyorum çiçekleri. Birde yanına sevimli ayıcık eklemiş kendisi de nöbette  olan eşim...Beyaz Gül için epey çabalamış ama sıcaktan soldu demişler:)

Ayrıca benin içim gelen çiçekteki nottur en önemlisi,en anlamlısı. Yine güzel bir not eşlik etmişti çiçeğime:) 
İlişkimizin nice beşleri olsun inşallah

9 Ağustos 2013 Cuma

İyi Bayramlar

Tutulan oruçların ardından bayrama ulaştık.
Daha nice bayramlara erebilmek umuduyla..

Babamı kaybettiğimizden beri geçen bayramların tadı tuzu yok.
Evin direği,yaslandığın çınar devrilince maalesef hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Bayramlarımızın rutinliğide değişti bu doğrultuda..
Önceliğimiz kabir ziyareti,babama edilen dualar oldu.

Annemle babamın bayramlaşmasını gururla,gözlerimiz dolarak izlediğimiz sahnede yok artık...
Ki ben en çok o rutinimizi severdim..

Yine de kalabalık soframız kuruldu.
Abiler,yengeler,yiğenler..
Sofra en kalabalığından,en göz doyurucusundan oldu..
Aklımızda babamız yedik yemeklerimizi..

Ve bir dahaki bayramı da yine böyle hep beraber geçirelim diye diledik..Çünkü biliyorduk ailemiz için en önemli dilek oydu..Sonra küçükler büyüklerin ellerinden öpüp harçlıklarını,çoraplarını aldılar..Bayram ziyaretlerine gidildi..Eski bayramlar yadedildi..İlk gün böyleydi bizim için..

Herkese neşeli,huzurlu ve yıllar sonra bile anılarında güzelce anacağı bir bayram diliyorum..

NOT:karikatüre ise bayıldım:)
alıntıdır.
NOT2: Evli olarak yaşadığımız ilk bayramımızı nöbet tutarak geçiriyoruz eşimle!


8 Ağustos 2013 Perşembe

Esse'de Bayram indirimi!

Esse'de Bayram indirimi dolayısıyla bugün epey zaman geçirdim. Aslında yeni evli biri olarak bu tip mağazalarda aylarımı geçirdiğimden uzun süre buralara uğramam diyordum ki yanılmışım. İnsan eğer evle ilgili şeylere ilgisi varsa bıkmıyor,doymuyor.. Bende indirimi fırsat bilip bazı şeyler aldım.
Aldıklarımdan birkaçı;(hepsini fotolayamadım)

Bu minik tabakları mı desem ne desem bilemediğim şeyleri çok sevdim:)

      Poşet çay saklama kutusu. Ne zamandır gözüm vardı kendisinde:)
Banyo aksesuarları bir türlü içime sinmemişti. Bu yüzden aylardır aramama rağmen alamamıştım. Esse de uygun fiyata görünce bu takımı+fırçasını aldım şimdilik. Eğer içime sinen bir takım Bulursam daha sonra alırım dedim
İndirim bitmeden uğrayın derim. Her daim  %50 indirimdedir Esse. Bu da pek anlamlı olmuyor fiyatlar açısından ama bu sefer özellikle kırmızı etiketli ürünlerde epey indirimli ürünlere sahip oldum ben.

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Kitap Sihirbazından %40 DEX Yayınları İndirimi!!



Dex Yayınları Ağustos ayı boyunca Kitap Sihirbazında %40 indirimde.
Kaçırmayın derim!!!

*Ayrıca paylaşım yapan bloggerlar için 30 tl değerinde puan verilmekte..

Elinizi çabuk tutun!

1 Ağustos 2013 Perşembe

Kına İçin Hediye Lokumluk

 Sonunda kına detaylarımı paylaşıyorum:) Evleneli 1,5ay oldu.  Zaman su gibi geçiyor...
 Yeni eve alışma ve birde ramazan bir araya gelince bloga vakit ayırmak epey güç oldu. Haliyle paylaşımda yapamadım kına-düğün ile ilgili...

Bu lokumlukları kına hatırası olarak hazırlamıştım. Eminönü'nden çok severek aldığım lokumlukların içine de çifte kavrulmuş lokum koydum. Hazır aldığım kırmızı tüllerle de süsleyince bence çok hoş bir hediye oldu. Herkesten de olumlu yorumlar aldım. Tavsiye ederim kına hatırası olarak...

19 Temmuz 2013 Cuma

Tavsiye Kanalı-English Home

Bloglarda gördüğüm tavsiye kanalı sitesine üye olmuş zaman zaman siteyi takip etmiştim. Açıkça söylemek gerekirse başlarda da nasıl işleyişi olduğunu anlamamıştım:)
Geçen gün annem aradı kargon var dedi. Şaşırdım çünkü kargo beklemiyordum. Anneme gider gitmez kargoma baktım ve bu güzelliklerle karşılaştım:)
English Home zaten her zaman uğradığım,çeyizimde bolca nevresim-pike takımları ve yatak örtüleri olan bir marka. Fazlasıyla sevdiğim bu markadan en sevdiğim renkte gelen bu minik hediyeleri pek sevdim. Kokulu mum banyomda başköşede yerini aldı:)

Tavsiye kanalında ilk tecrübemi edinmiş oldum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum.

11 Temmuz 2013 Perşembe

Kitapsever Bloggerlar İçin Kitap Sihirbazından 30tl lik hediye çeki!


Sevgili delikitapın sitesinde gördüğüm bu güzel kampanyayı 
direk  Kitap Sihirbazının facebook sitesinden alıntılıyorum...ben kaçırmayın derim!!!


"Blogunuza kitapsihirbazi.com'un ana sayfasındaki Martı yayınlarının indirim resmini ekleyip sitemize link vermeniz yeterli. Bir ay boyunca blogunuzda kalacak. Ve bunun karşılığında 30 TL'lik hediye çeki kazanacaksınız. Bununla Kitapsihirbazi.com'dan alışveriş yapabileceksiniz. Önümüzdeki ay yeni bir indirim duyurusu olacak. Bunu düzenli olarak her ay paylaşan her ay 30 TL kazanacak. Yeni açılan bloglar için geçerli değil. En az 6 aylık bloglar olmalı. Başka da şart şurt yokkkkkkk. Herkese hayırlı olsun."





Çok mutlu oldum ya ben!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...