28 Şubat 2013 Perşembe

Mim-21


Biricitin mimini sıcağı sıcağına cevaplıyorum:)

1- En son kime yalan söyledin? Neden?
    Bu ara pek yalan söylemiyorum kimseye.En son yalanımı da bir arkadaşım yüzünden  anneme söylemiştim.
2- Biz okumuyoruz farz et, kendine bir itirafta bulun..
  Sanırım hiçbir zaman istediğim kiloda olamayacağım.
3- Şuan istediğin işi mi yapıyorsun?
  Başlarda kesinlikle hayalimde olmayan bir işti.Sonradan çokça sevsem de içimdedir hala  edebiyat,tarih,öğretmen  olmak.
4- Mutlu musun?
 Çoğunlukla evet.Mutlu olmak birazda kanaat etmekle alakalı.
  Zaman zaman hüznü de severim ama.
5- Keşke..?
 Keşke Ankara'da biraz daha kalabilseydim.
6- Sence ideal eş nasıl olmalı?
Yeri geldiğinde "biz"olmayı,yeri geldiğinde birey olmayı başarabilmek birçok sorunu halledebilir diye düşünüyorum.
7- Nerede yaşıyorsun ve ömrünü nerede geçirmek istiyorsun?
 İstanbul'da yaşıyorum.Uzun vadede buradan gitmeyi pek düşünmüyorum.
8- Korkuların neler?
Vefasızlıkla  suçlanmak,işimde hata yapmak..

En son gelen kitap kargom:)
9- Seni en çok ne mutlu eder?
Beni her daim mutlu eden  şey yeni bir kitap.Kitapla ilgili olan herşey!
Eğer internetten sipariş verdiysem o  kargo paketini açarken yaşadığım mutluluk paha  biçilemez:)










10- Hayatında en çok utandığın an/anı?
  bilemedim şimdi.
11- Kendinde en sevmediğin özellik?
Şu sıralar çabuk öfkeleniyor oluşum.

  Asabibakireyi mimliyorum bende;)

NOT:Fotodan anlaşılacağı üzere Evekitap indiriminden aldığım cicilerim:)Okunmak için sıraya girdiler:)En alttaki kitabı ben sipariş vermedim ama bu  evrenin bir  mesajı olsa  gerek bana:D Tam  adamına göndermişler hakikaten...

27 Şubat 2013 Çarşamba

Öylesine..

Eğer birşeyler yazmaya  5-6 gün ara verirsem sonrasında yazmaya birşey bulamıyorum.
Sanırım birçoğumuzda oluyor bu durum.
Ve de hiç hoşuma gitmiyor..

*Bu ara 1Q84'ü okuduğum için kitap yorumu yazamıyorum.Malumunuz kendisi hayli kalın bir kitap...Şu anda 800lerdeyim.Bir an önce bitirip sıradaki kitaplarıma geçmek istiyorum..

*İzlediğim yabancı diziler hakkında kapsamlı yazılar yazmak istiyorum.Hem benim gibi acaba ne izlesem diye düşünenler için fikir olabilir hem de aynı dizileri izleyenlerin yorumlarını öğrenmiş olurum..Buda uzun bir süredir aklımda,yakın zamanda yazmaya başlasam artık iyi olacak:)

*Evlilik hazırlıklarım tam gaz devam etmekte...Uzun uzun yazmak istiyorum nereden başlayacağımı bilemiyorum.O kadar çok düşünülmesi gereken ayrıntı var ki..Bir yandan okul bir yandan iş...Bu ikisi arasında hazırlıklara vakit ayırmak epey yorucu olsa da keyifli şeyler..

Şimdi  yukarıda yazdıklarımı okudum da  hepsinin ana fikri "yazmak istiyorum" olmuş.
Eee o zaman neyi bekliyorum.

-Bilmiyorum.


22 Şubat 2013 Cuma

Romantik Komedi-Bekarlığa Veda


Romantik Komedinin birincisini çok beğenerek izlemiş,hatta iki kerede arkadaşlarımla yeniden izlemiştim..

Çok beğendiğim filmin ikincisinin olacağını birinciden sonra anlamış ve beklemedeydim.
Fragmanını görür görmez bende bir mutluluk ki sormayın:)

Ben nasıl ederim de nişanlıyla giderim bu filme diye düşünürken(kendisi hiç gitmek istemiyordu) o bana süpriz yapıp biletleri almış.D&Rda kendimi nasıl kaybettiysem onun gidip biletleri aldığını farketmemişim:)
Bu arada gitmek istememesinin nedenlerinden biri Engin Altan Düzyatan olabilir!
Zevkler tartışılmaz tabi ama kendisini hoş bulurum:P
Öhöömm..

Neyse filme dönersek birincide mutlu bir kareyle biten filmin ikincisinde Esranın düğün hazırlıkları,Didemin evlenme teklifi almak için bekleyişi ve elinden düşürmediği ilişki kitapları geçiyor.En çok Gürgen Öz güldürüyor yine birincisindeki gibi.O olmasa çok yavan olurmuş bu film dedirticek kadar hem de.
İlkini daha çok beğensem de bu filmde güzeldi.Pişman değilim;)

Birde Adam&Eve otelini merak edenler varsa filme mutlaka gitsin derim.Çünkü bir kısmı orda geçiyor.Hem iyi reklam olmuş,hem de gitmeyi düşününenlere fikir!

19 Şubat 2013 Salı

Alacakaranlık Serisi (Twilight)


Alacakaranlık Serisinin popüler olduğu günlerde kitaplarını okumamış,filmleri çıkınca da kitabını okumadığım için izlemek istememiştim. Birde niyeyse vampirli diziler,kitaplar hiç ilgimi çekmez benim.Fantastik tür hiç okumam demiyorum ama aşırı da ilgim yoktur.
Geçen gün hiç aklımda yokken Alacakaranlık'ı izlemeye başladım ve bir günde serinin dört filmini de izledim. Bu kadar kısa sürede izlediğimden çok beğendiğimi söylememe gerek yok sanırım.
Hala izlemeyen var mı bilmiyorum ama seri dört kitabın beş filme uyarlanmasından oluşuyor.Sırasıyla;

Alacakaranlık (Twilight)
Yeni Ay (New Moon)
Tutulma (Eclipse)
Şafak Vakti 1-2 (Breaking Dawn)

Alacakaranlık ve serinin son filmi olan Şafak Vakti- 2 ayrı bir güzel.
Kitabını okumuş olmayı dilerdim.Eminim ki kitabı daha da keyiflidir ama bir filmin sonrasında kitabını okumayı sevmediğimden okumam sanırım.

Zamanında Edward diye deliren arkadaşlarımı şimdi daha iyi anlıyorum,çünkü film bitince bende Edwardcı oldum çoğu kişi gibi:)

İzlemeyen kaldıysa eğer tavsiye edilir;)



görseller alıntıdır.

17 Şubat 2013 Pazar

Nasıl Kitap Okursun?

Konu kitap olunca kendimi zorla Biricitime mimlettirdim:)

Ve gelelim ben nasıl kitap okuruma...

Daha öncede dediğim gibi en çok toplu taşıma araçlarında kitap okuyorum ben.
Vapurda ve metroda iyi gidiyor.
Takside yol tarif edileceğinden okunmuyor.
Yine minibüs ideal olanlardan:)
Eğer yer varsa mükemmel,ayakta gidiyorsam da farketmez. Biraz eziyetli olsa da okurum..

Yatmadan önce okumaya çalışıyorum ama bikaç sayfa sonra yatağın o rahatlatıcı etkisiyle sızıyorum.Sadece yatarken kitap okusam yılda bir kitap falan biter herhalde:)

Her an her yerde okurum.Islatmamaya çözüm bulsam banyoda bile okumak istiyorum o derece:)

Ayrıca birşeyler atıştırırken ya da içerken okurum ama hızımı kesiyor.O yüzden kafamı vermem gereken kitaplarda tercihim değil:)

Elimin altında,çantamda mutlaka kitap olmalı.Çünkü gün içinde hiç belli olmuyor bazen bir durakta,bazen bankada kuyrukta...Kitapseverler için bu tip kuyruklar genelde eziyetten çok sevdiğin bir dostla buluşmak gibi bence:)


Kısacası okumanın yeri,zamanı yok!
Yeter ki okuyalım..
Keyifli okumalar.

16 Şubat 2013 Cumartesi

Çekiliş!

*Blog Hocam okuyucularına çekilişle kitap hediye ediyor. Okuoku.comsponsorluğunda düzenlenen bu çekiliş sonucunda 3 talihliye ödül olarak verlecek. Sosyal medya kullanıcısı veya blog yazarı olan herkes bu çekilişe katılabilir. Çekiliş Sayfası
*ve saklama kabı blogundan
obsidiyen  için  tık tık

*Kitap bahçesinin bol kitaplı çekilişi için tık tık

*Kitap  telvesinden güzel kitap için tık tık

13 Şubat 2013 Çarşamba

Kitap Hırsızı-Markus Zusak



Sınavlarım yüzünden uzun bir zamanda bitirdim Kitap Hırsızı'nı.
Arka kapakta konusu yazmadığından benim için süpriz oldu içeriği.Zaten bir tavsiyeyle ya da meraktan değil sadece market alışverişimde fiyatını uygun gördüğümden almıştım:)
Sonra bir gördüm ki D&Rda falan en çok satanlar listesinde:) Dedim benim kitap meğer meşhurmuş.

Kitap, Hitler Almanyasında geçmekte.
Bodrumunda bir Yahudi saklamak zorunda kalan Alman bir ailedeki evlatlık olan Kitap Hırsızı'nın öyküsünü konu alıyor.

Daha kısa sürede okusaydım çok daha fazla etkilenirdim diye düşünüyorum.Buna rağmen sonunda gözlerim doldu.
Ayrıca okurken film izliyormuş gibi sahneler hep kafamda canlandı.Bende internette biraz bakındım ve filminin yapılacağını gördüm.Aynı tadı verir mi bilmem ama izlerim sanırım:)

Ve sevgili arkadaşım Pontinin 500.izleyici şerefine yapmış olduğu güzel çekilişe buyrun

9 Şubat 2013 Cumartesi

CM101MMXI FUNDAMENTALS


Bir filme gitmek için ancak bu kadar çaba sarfedilir!
Çıktığı günden beri gitmek için nişanlımla verdiğimiz savaşı Cem Yılmaz görse duygulanırdı vallahi:/
Yaklaşık 8-10 kere girişimde bulunduk ve hepsi başarısızlıkla sonuçlandı.
O kadar saçma nedenler bile oldu ki..
Neyse ki bu haftaiçi nihayet(!)herşeye rağmen(!) gidip izleyebildik.

Cem Yılmaz için söyleyecek birşeyim zaten yok.Kendisi benim için alanında her zaman "en iyisi".
Önceki gösterilerini ezbere bilme düzeyinde izlemişliğim vardır.
Son gösterisinin sinemada herkesin erişebileceği düzeyde olmasıysa iyi bir düşünce olmuş.

Bu gösteri için çok belaltı deniliyor.
Doğrudur ama beni hiç rahatsız etmedi açıkçası.
Sonuçta bu Cem Yılmaz ın tarzı.Az-çok herkes biliyor..Bunu bile bile de gitmek bizim tercihimiz sonuçta.

Yani biz inanılmaz eğlendik.Özellikle sosyal medya araçları ile ilgili esprileri ayrıca beğendim.
Kesinlikle DVDsini edineceğim bir gösteri. Eğlenmek için birebir...
Yalnızca  yaş sınırı olan +7yi biraz az buldum.Çünkü tam yanımda tahmini 10yaşlarında bir kız oturuyordu ve ne güldü ne de birşey anladı gibi geldi...

Not:Film mi desem,gösteri mi deseme bilemedim..

6 Şubat 2013 Çarşamba

The Body Shop

The Body Shop İndiriminden bende nasibimi almış ama bir türlü paylaşamamıştım.Zaten blogumda bu tarz kozmetik yazıları pek yazmıyordum ama TBSun  güzelliklerini  paylaşmadan edemedim.
Ve işte ganimetlerim:)

Kutumun içinde 50ml parfüm,duş jeli,küçük boy krem ve pembe lif var. 
Açıkçası kokusunu beğendim ama kutunun güzelliğini daha bir çok sevmem etkili oldu almam  da:)
Şu an için parfümünü  kullandım sadece.Hafif bir kokusu var.
Japanese Cherry

İki tane kocaman kremim oldu. Kutudaki minik boyu da sayarsak üç!
Evdekilerde cabası...
Bir krem bitirme özürlü olarak bunları nasıl bitireceğim hiç bilmiyorum. Sizde de var mı böyle bir huy? Ben çok çabuk sıkılıyorum bitiremiyorum.iş yerine götürüyorum el birliği ile bitiriyoruz:)
Bu arada beyaz kutuda olan White Gardenia yazan kreme bayıldım. Kokusu müthiş ve çok iyi nemlendiriyor. Bu alışverişte en beğendiğim ürün oldu kendisi. İyi ki satıcı kızın tavsiyesini dinleyip almışım.
Ve bu da daha önceki The Body Shop alışverişimden. Şeker gibi kokuyor.
Minik  boy olduğu içinde çantada ağırlık yapmıyor.
The Body Shopu seviyor ve gördüğüm mağazalarına birşey almasam da uğramadan  geçmiyorum;)


4 Şubat 2013 Pazartesi

04.02.13

Blogu açtığımdan beri ilk kez bu kadar ara verdim yazmaya.
Aklım hep buralardaydı ama final ve arkasından gelen birçok(!) bütünleme neden oldu blogumdan uzak kalmama.
Daha da iki bütünlemem var..
Bu arada da pek birşey yapmadım..
Sınavlar,nöbetler falan..
Belki yine de yazamazdım ama bugünün anlamı ayrı benim için.
Tam bir yıl önce bugün kaybettim babamı ben.
Bir yıl önce, yeni umutlarla dolu birgünün sabahına uyandım o günün son olduğunun farkında olmadan.
Belki bugün yoğun bakımdan çıkarırlar babamı diye yine ziyaretine gittim..Bilmiyordum bundan sonra her
 4 Şubatın ve diğer tüm günlerin onun özlemiyle geçeceğini.

Zaman geçip gidiyor.Tam bir yıl oldu ama hiçbirşey değişmedi.

Onu çok seviyor ve her daim anıyorum.
Onun kızı olmayı becerebilmeye çalışıyorum.
Umarım başarıyorum.

Mekanın cennet olsun Babam.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...