20 Ocak 2013 Pazar

Gönderilmeyen Aşk-Nermin Bezmen


Severek katıldığım kitaplaşalım mı etkinliklerinden birinde,İncitanem blogu tarafından hediye edilen kitaplarımdan "Gönderilmeyen Aşk"
ayrıca okuduğum ilk Nermin Bezmen kitabı.

Yaklaşık bir yıldır okunmayı bekleyen kitabı,kulelerimin arasından çekip çıkardım ve bugünde uzun çabalarım sonucunda bitirdim.

Bitince ilk tepkim eee sonra? oldu.Yani 3-4 tane cevapsız soruyla başbaşa kalakaldım..

Şimdi konusu için ne desem bilemiyorum.İlk 65 sayfa biraz zorlama gitti.Sonradan heyecanlanmaya başladı.Dedim sonu kurtaracak ki o da beklediğim gibi olmadı.

Roman içinde roman okuyorsunuz kitapta.Çünkü kahramanımız da bir yazar ve onun da yazdıkları ayrı bir kitap oluşturmakta romanın içinde -ki o kahramanlardan biri de yazar-! (çok karışık oldu ama anlatabildim umarım:)
Eşini yitirmiş bir kadının iç dünyası,yeniden sevme-sevilme isteği uzun uzun anlatılmış. Romanlarındaki kahramanları da en az onun kadar tanıyorsunuz kitap bittiğinde.

Tavsiye eder miyim.Pek sanmıyorum ama ilerde bu yazara bir kere daha şans vermek isterim.Zira beğenilen başka kitapları var.
Birde bu kitabı okuyan varsa Anberin için ne düşündüğünü bana maille falan bildirirse çok sevineceğim!!!


Sidikli Kasabası (Müzikal)


İki hafta önce pazar günü tiyatro bileti almaya kalktım ve tüm biletlerin tükenmiş olduğunu görünce şaşırdım.Genelde sabahın erken saatlerinde 10bilet falan kalmış olurdu.. 
Bu müzikal hakkında bir fikrim yoktu ve biraz nette araştırınca biletlerinin çok erken tükendiğini ve kapalı gişe oynadığını gördüm.
Bu da merakımı iyice arttırdı ve iki hafta sonraya yani dün için, nişanlımla gitmek üzere 2bilet aldım..
Nihayet iki haftanın bitiminden sonra dün Devlet Tiyatroları Cevahir Sahnesinde izledik.
Beklediğimize de değdi doğrusu.

Hepsi genç,kalabalık bir kadrosu var.Müzikler müthişti ve danslar...
Zaten müzik grubu da arka planda olacak şekilde sahnede canlı kanlı gözünüzün önünde:)
Bu da ayrı bir hoşluktu.

Konusuysa ilk okuduğumda hayli ilginç gelmişti bana;
Dünyada azalan su ile beraber umumi tuvaletler hariç tüm tuvaletler yasaklanıyor. 
Umumi tuvaletler ise özel bir şirketin denetimine veriliyor.
Tuvalet parasını vermeyenler ya da kurallara aykırı olduğu için farklı bir yere tuvaletini yapanlarsa "Sidikli Kasabası" denilen,hakkında kimsenin fikri olmadığı bir yere gönderiliyor.

Oyunun 2saat 45 dk olması bana biraz uzun geldi.. Bu tek olumsuz fikrimi saymazsak oyun çok canlı,çok güzel.Eğer  gitme fırsatınız varsa görmenizi tavsiye ederim.

Görsel alıntıdır.

16 Ocak 2013 Çarşamba

Hobbit:Beklenmedik Yolculuk 3D


"Yüzüklerin  Efendisi" üçlemesinin yazarı J.R.R.Tolkien'in seneler önce okuduğum kitabı Hobbit.
Bende şans eseri okulumuzun  kütüphanesinde bulmuş,okumuştum.O zaman çok beğendiğimi ve tam filmlik bir kitap diye düşündüğümü hatırlıyorum.Sonunda dediğim gibi  filmi oldu ama  benim ortaokulda bunu düşündüğümü varsayarsak epey geç kaldılar bence çekmek için:)

Aslında Hobbit Yüzüklerin  Efendisi'nden önce çekilse de olurdu.Çünkü kitap onun öncesi niteliğinde. Fakat böyle de kötü olmamış .Yüzüklerin Efendisinde görüp sevdiğimiz karakterlerin birçoğunu tekrar görmek çok hoştu.Özellikle Gandalfı ve Elfleri özlemişim;)

Film, Tolkienin kurgusal Orta Dünyasında geçiyor. Hobbit bu Orta Dünyadaki ırklardan biri.İlk  bakışta çok kısa olmaları ile göze çarparlar.Kendi halinde,keyfinde olan bu ırkımızdan Bilbo Baggins büyücü Gandalfın ziyaretiyle maceraya atılmak zorunda kalır.

Hem Yüzüklerin Efendisini izlerken hem de Hobbit'i izlerken Tolkienin yeni bir dünya yaratmak için ne kadar çaba sarfettiğini hissettim.Bununla ilgili nette biraz  araştırma yapınca  senelerce bu Dünyayı kurgulamak için uğraştığını görmüş oldum.Kendisi Elf  dili bile geliştirmiş.

Ben beğendim filmi.Zaten beklentimde bu yöndeydi.
Ama sinirimi bozan başka birşey 4tl 3Dgözlük parası alınması!
Hadi parayı alıyorsunuz.Tamam  pahalıdır falan ama geri verdiğimizde iade edilmeli  bence.bir depozito uygulaması falan yapsınlar yani.Ben zaten biletimi almışım.Ne gerek var buna?

15 Ocak 2013 Salı

Neleri Özledim?

Sevgili Denizin Yıldızının mimiyle özlediklerime daldım bende...meğer geçmiş ne çok özlenmekte...
ve özlediklerime gelince;

Çocukluğumu özledim ben çok.Annemin yanında oyun oynarken, bana vermiş olduğu sebze kabuklarıyla o günün yemeğini yapardım.O soğan kavururken bende aynı işlemi kabuğuyla kendi minik tenceremde yapardım misal..

Yatılı okul günlerimi özledim.Yatakhane sohbetlerini,açlık krizlerimizi,küçücük sorunları dağ gibi görmemizi..

Ankara'yı özledim.Ne kadar sevmesem de ilk gittiğimde; alıştırır kendini Ankara hissettirmeden
insana...İlk işim,ilk üniversitem,kendi adıma gelen ilk su faturası:) Sakarya caddesi,tunalı hilmi.. Hocalarım,dostlarım..Ankara benim için çok özeldir,hala adı geçince bir garip olurum ben İstanbul çocuğu olsam da,denize bayılsam da..

Tek sorumluluğumun derslerimi iyi bir şekilde geçmek,kontörümü hemen bitirmemek,harçlıklarlı idareli kullanmayı başarmak olan günlerimi özledim...

Ama Babamı özledim hepsinden de çok..Daha 1yıl bile olmamışken onu kaybedeli, buram buram özledim babişkomu ben. Bazı arkadaşlarım diyor bana bir baba bu kadar nasıl sevilir diye.bense daha da çok sevmek istiyorum.özlüyorum,anıyorum,yaşatıyorum içimde.zaman herşeyin ilacı derler ama zaman sadece insanlara daha az bahsetmeme,bıkmamaları için içime atmama yarıyor.oysa ki hep içimde;benimle...



Bunları yazarken dilime dolandı birde şu şarkı;

"Nasıl oluyor vakit bir türlü geçmezken,
yıllar hayatlar geçiyor..."





Resim alıntıdır.

10 Ocak 2013 Perşembe

Engereğin Gözü-Zülfü Livaneli


Kitap iktidarın çevresinde olanların ruh halini anlatıyor.Bunu da Topkapı Sarayını arka plan olarak alıp;Haremağasının ağzından Osmanlı Devletinin bir dönemini anlatarak yapıyor.
Kitapta hiç isim geçmiyor.Padişah,Valide sultan gibi terimler kulanılıyor lakin az çok tarih bilgisi ya da merakı olanlar padişahın kim olduğunu anlayacaklardır..

Okuduğum diğer Zülfü Livaneli romanlarından farklı bir kitap ki zaten kitabın sonundaki söyleşisinde de kendisi bu kitabını diğerlerinden ayırıyor.Ayrıca bunun bir  tarihsel roman olmadığını özellikle vurgulamış..Tarihi konu alarak iktidar olma,iktidara yakın olmaya  ve tabi ki birazda tarihe değinmiş..

Diğer kitaplarına nazaran daha ince ve de hızlı okunuyor.
*İlk zamanlardaki adı ise:"Engereğin Gözündeki  Kamaşma" imiş.

"Melek bilgisiyle,hayvanda bilgisizliğiyle kurtuldu,insanoğlu bu ikisi arasında keşmekeşte kaldı."

"Ruh dünya nimetlerinin tutsaklığından kurtuldukça özgürleşiyor,bağımsızlaşıyor ve dünya yüzünde hiçbir krala ve imparatora nasip olamayacak bir  büyük iktidara kavuşuyordu."

"Varlık yokluktur,yokluk da varlık!Hepsi  gören göze bağlı!"


Livaneli'den
Mutluluk için  Tık Tık
Leylanın evi için Tık Tık




9 Ocak 2013 Çarşamba

Balayı-Titanic Deluxe Belek


Sonunda en çok vaktimi alan kısmı hallettik..
2013 erken rezervasyonlarının son günüydü dün.
Bizde son saatlerde pekte planımızda olmayan bir yerle şu yazımda bahsettiğim kararsızlığa son vermiş olduk..
Genelde ETS tura bakıyorduk ama son güne kalınca evimize yakın olan Jolly turdan seçimimizi  yaptık.
Açıkcası seçimde tur çalışanının çok etkisi oldu..
Öyle mest olmuş bir şekilde anlattı ki,bizim söylediklerimizi bir şekilde eledi:)bize de bunu seçmesi  kaldı:)
Otele gelirsek;
Bu yıl  ilk kez hizmet veriyor.Tanıtım filmi güzel haliyle.
Havuzu büyük.
Şimdilik tek eksisi  denize 1200 metre.Nehirdeki katamaranlarla(fotoda  görüldüğü üzere) denize ulaşımı sağlayacaklarmış. Buda artı bir güzellik katmış bence.Nehir sefası da yapmış olucaz.Bol sulu bir yer,çok severim:)
Bu sezon ilk  kez hizmet vereceğinden de önümüzdeki yıllarda olacak fiyattan daha düşük başlamışlar  satışlara.
İlk tesisleri değil. Titanic birçok oteli olan bir kuruluş.Buna da güvendik açıkçası.
Şimdilik bu  kadar.
Anlattıkları kadar vardır diye umuyorum...


resim alıntıdır.



7 Ocak 2013 Pazartesi

İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Okulda zorunlu verilen Güzel Sanatlar dersi için bu hafta gittik İstanbul Arkeoloji Müzelerine.Gülhane Parkının ana giriş kapısından girip hemen  sağdan çıkıyorsunuz.

Bir bilet ile(10tl)girilmekte ve üç farklı yer görülmekte.
Normalde Müzekart alıp 1yıl boyunca sınırsız müzelere giriliyordu. Bu  yıl başlangıcıyla uygulama değişmiş.Öğrenci 15tlye 1 yıl boyunca her müzeye birer kez girme hakkına sahip oluyor.Sınırsız  giriş içinse 50tl ücret ödenmekte.
Gezdiğimiz Yapılar;
Arkeoloji Müzesi
Çinili Köşk
Eski Şark Eserleri Müzesi.

Biz ödevimiz için gittik.Ama ben zaten gitmeyi çok istiyordum.Çok keyifli ve uzun vakit ayrılması gereken bir müze.
Ben Eski Şark Eserleri Müzesini çok beğendim ama daha uzun gezmek gerek.Müzenin kapanış saati dolayısıyla biraz hızlandık.
Ayrıca  dinlenmek ya da birşeyler içmek için deniz  manzaralı küçük bir kafede mevcut.


                                                                       




Zeus

                                                            iskender lahdinin renkli versiyonu

                                                                  bir aslan,bir aslanla...
                                                                   simetrik olalım:)

                     altın  kolyeler,bileklikler...çağımız çok ileri demeyelim.bunlar yanılmıyorsam M.Ö 2500falan:)


                                           ben bu tabletleri çok sevdim,üzerinde mektup falan yazıyormuş.
                                                    ama en çok bu çarpım tablosunu sevdim!!!

Gidiniz,geziniz!
sevgiler..
;)

5 Ocak 2013 Cumartesi

Neşter Müziği-David Carnoy



2013de okumak için 45 kitap hedefi koydum şimdilik. Bunlardan ilkini bitirmiş bulunmaktayım:)

Yazın Can Yayınlarının D&R indiriminden faydalanarak aldığım bir kitap Neşter Müziği.

Tıbbi gerilim olduğunu görünce sevinip atlamıştım kitaba.Bir sağlıkçı olarak bu tarzı ayrı bir seviyorum.

Dr. Ted Cogan'ın bir trafik kazası sonucu hayatını kurtardığı Kristen bir anda intihar eder ve geride günlüğünü bırakır. Günlükte ise Cogan'ı zanlı yapan suçlamalar var.Kitap Cogan ve Dedektif Madden'in olayın içyüzünü araştırmasıyla ilerliyor.

Kitap aşırı sıkmayan aynı oranda da aşırı heyecanlandırmayan bir tempoda gidiyor. 200.sayfadan sonra sonunu tahmin etmiştim ama son 4 sayfadaki süpriz ayrı güzeldi.Hiç soru işareti kalmadı geride. Çok müthiş değildi ama okuduğuma da pişman olmadım,keyifle okudum.

2 Ocak 2013 Çarşamba

Kütüphanemde Okunmayı Bekleyen Kitaplar



Hazır yeni bir yıla girmişken kütüphanemde okunmayı bekleyen kitaplarımın bir listesini çıkarayım dedim.Hem elimin altında olur hem de okudukça üzerini çizerim ve motivasyon olur bana..

Kimini fiyatı uygun diye,kimini hiç bir fikrim olmadan kimini ise çok merak ederek almıştım..
İçinde 4 yıl önceki kitap fuarından aldığım bile var...
Hiç kitap almasam ortalama 1,5 yıl yeter bunlar bana ama daha şimdiden alınacaklar listemde bir bu kadar daha kitap var:)
Nasıl biter bilmiyorum ama başlamak gerek bi yerden.
Birde  bu sene içerisinde alacaklarımı eklersem nasıl olacak meraktayım.


Ve Karşınızda Okunmayı Bekleyenler!

1Q84-Haruki Murakami
Alaycı Kuş-Suzanne Collins
Ankarada Dört Hanım-Claude Farrere
Albert Camustan Ruha Dokunan Düşünceler-Ömer Sevinçgül
Asi Melekler-Danielle Trussoni
Aşk Hep Vardı-Hakan İnce
Aşkın Gözyaşları III Kimya Hatun-Sinan Yağmur
Aşk ve Çocuk-Maeve Binchy
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk-İskender Pala
Bağdat'ın Portakal Ağaçları-Leillah Nadir
Balzactan Ruha Dokunan Düşünceler-Esra Uluç
Barış Köprüleri-İlber Ortaylı
Belgelerin Dilinden Yassıada'nın Karakutusu-Erdal Şen
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi-F.Scott
Ben-Alpay Erdem
Best of Perihan Mağden-Perihan Mağden
Bilinmeyen Atatürk-İsmet Bozdağ
Bir Gün-Ayşe Kulin
Bir Yiğit Vardı-Erdal Şen
Biz&Romantik Aşkın Psikolojisi-Robert A.Johnson
Boşluk-Ahmed Günbay Yıldız
Böyle Buyurdu Zerdüşt-Friedrich Nietzsche
Böyle Göçtü Zerdüşt-Farhad Kishvery
Da Vinci Şifresi-Dan Brown
Denemeler-Montaigne
Doğunun Limanları-Amin Maalouf
Dr.Jekyll ve Mr.Hyde-Robert Louis
Düzlemler Ülkesi-Edwin Abbott
En İyi Erkek Giyotinde Can Versin-Nesrin Göçtürk Kaya
Fena Halde Leman-Atilla İlhan
Fırtınan Habercisi-Maksim Gorki
Finistere'de Suyun Fiyatı-Bodil Malmsten
Geceyle Gelen-Cristina Comencini
Gelmesem de Bekle Beni-Adem Özbay
Teodora-Ayhan Gültaş
Gönderilmeyen Aşk-Nermin Bezmen
Gregor ve Gri Kehanet-Suzanne Collins
Güç Sende-Abdullah Gürbüz
Güz Şarkısı-Peride Celal
Hac-Paulo Coelho
Hala güzel-Nabizade Nazım
Heykeltraş--Minette Walters
İkarus'un Kanatları-Kürşat Başdemir
İki Yeşil Susamuru-Buket Uzuner
İnsan Ne ile Yaşar-Tolstoy
İntibah-Namık Kemal
Kanlı Tutku-Osman Aysu
Katherine-Anya Seton
Kedi Beşiği-Kurt Vonnegut
Kehribardaki Yusufçuk-Diana Gabaldon
Kırmızı Melek-Sadık İnan
Kırmızı Pelerinli Kent-Aslı Erdoğan
Kış Günlüğü-Paul Auster
Kiralık Kraliçe-Alek Papov
Kitap Hırsızı-Markus Zusak
Med Cezir-Elif Şafak
Mockingbird-Walter Tevis
Ne Zor Şeymiş Yaşamak-Yunus Arıkan
Neşter Müziği-David Carnoy
Nietzsche Ağladığında-Irvin D.Yalım
Onlar-Adam Blake
Otisabi-Münasebetsiz ilişkiler
Oyun-Ted Dekker
Papanın Gergedanı-Lawrence Norfolk
Pong Diye Biri-Sibylle Lewitscharoff
Ruhi Mücerret-Murat Menteş
Sadece Seninim-Susan Andersen
Sandık İçi-Ersin Karabulut
Sandıkiçi2-Ersin Karabulut
Sırçalan-Jill Hathaway
Sistem-Karl Olsberg
Sokak Kızı Maggie-Stephen Crane
Son Erkek Ölünceye Kadar-Serhat Ayan
Şah Mat- Mario Mazzanti
Şeytan ve Şair-John Underwood
Tutunamayanlar-Oğuz Atay
Yeşil Karanlık-Anya Seton
Yorgun Mayıs Kısrakları-Yılmaz Karakoyunlu
Zamandaki Ruhlar-Irmak Vakıflı
Zaman Kavanozu-Seda Toksoy
Zeki Olduğunu Düşünüyor Musun?-John Farndon

resim alıntıdır.







1 Ocak 2013 Salı

-2013-

Mimlemişti Biricit beni yeni yıldan isteklerim için ama cevaplamaya geç kaldım biraz..

2012 benim ve ailem için çok zordu.Ömür boyu hissedeceğimiz bir acıyı yaşadık ailecek.Evimizin direği,canımız babamızı kaybettik malumunuz. Bu nedenledir ki 2013ten en büyük beklentim sağlıklı bir şekilde sevdiklerimle geçireceğim bir sene olması.İnsan bazı şeyleri yaşayınca bu klişe isteğin aslında ne kadar anlam taşıdığını daha iyi anlıyor..
2013 benim için ayrıca yeni bir hayatın başlangıcıda olacak nasipse.Yine malumunuz ki 16 haziranda evleniyorum.İnşallah sorunsuz,gönlümüze göre atlatırız bu tatlı telaşı..
Bir başka dileğim ki bu düğünden önce olsa fena olmaz:) zayıflamak...Bunu nasıl becereceğim konusunda tereddütlüyüm ama oda olur inşallah..
En büyük isteklerimden biri bu yıl 43 olan okuduğum kitap sayısını arttırabilmek,en çokta elimde birikmiş olan kitapları tüketmek..
Bu şahsi isteklerimden sonra toplumumuz için en büyük dileğim şehit haberi duymamak.2012de çok can yitti ülkemizde,birisi de sevgili arkadaşımın evinde..Bu yüzden en önemlisi şu terör illetinin bitmesi.

Çok şey mi istedim bilmiyorum ama dün nöbetten çıktığım için yorgunluktan uyuyarak girdiğim 2013 senesinden benim beklentilerim böyle..Şu anda da nöbette olduğum düşünülürse nöbetlerimde iyi geçsin,çok yormasın beni:)
Bide önümüzdeki hafta başlayacak finallerim iyi geçse fena olmaz hani:)

                                          Hoşgelmiş 2013!

Sevgiler...


Kara Cümle/Cahit Arf-Mucize Özünal


2012de bitirdiğim son  kitap.

2010daki Tüyap Kitap Fuarından,yazarından imzalı aldığım bir kitap Kara Cümle.
O dönem fuara aşırı plan yaparak gitmezdim.O an içimden geldiği gibi alışverişimi yapardım ben(sanki şimdi çok bilinçlendim ya neyse)..

İmza gününde olupta önünde pek kimsenin olmadığı yazarlar ilgimi ayrı bir çeker benim.Yine öyle bir durumdu ve kitabın yazarı ile kısa bir sohbet etme fırsatımız olmuştu.Ve ben utanarak Türk Matematikçimiz Cahit Arf'ı tanımadığımı öğrenmiş oldum. Eve varınca ilk işim bu dünyaca ünlü Türk matematikçiyi araştırmak olmuştu.
Geç olsun güç olmasın dedim tabi ki..

Bu kitapta da Ord.Prof.Cahit Arf'ın kurgusal hayatı sıkmadan,aşırı matematiksel ayrıntılara girmeden anlatılıyor.Bir günde bitirdim ve matematikçimizle gurur duydum okurken.

*Elinize bir 10tl alıp arkasını çevirirseniz kendisini orada da görme fırsatınız olur;)

sevgiler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...