Bizim için bir önemli günü daha kutladık. Ocak 26 da Yağız 2 yaşına girdi.
Ee tabi pek birşey yapmayacağım bu yıl diyen anne yine kolları sıvadı. İnsan birşeyi yapmak için yeter ki bahane bulmak istesin :)
Mesela bu yıl ki bahanem “Mart’ta ücretsiz iznim bitiyor. Hazır evde iken bu yıl da uğraşayım seneye zaten bu kadar vakit ayıramam oldu.” Bakalım seneye ne ile yola çıkacağım yine ve bahanem ne olacak :)
Ama gerçek şu ki kutlanacak şeyleri seviyorum. Sevdiklerimizi bir araya toplamak, çocukların eğlendiğini görmek,balonlar ve süsler bana hep iyi geliyor. Uğraşmayı,ayrıntıları düşünmeyi,koşturmayı seviyorum. Mesela Doğum günü bitince “hadi atlattın bak çok koşturdun” diyorlar ya ben pek sevinemiyorum. Çünkü aklımda böyle detaylı işleri organize etmeyi seviyorum. Bitince boşluk hissi oluyor :D
Bu yıl gerçekten aklımda hiçbir şey yoktu. Geçen sene Küçük Prens’e konsantre olmuştum. İyi kötü bir planım vardı. Mesela misafirlerimize anı olarak kitap dağıtmak istemiştim. Çok nettim. Ama bu sene sıfır fikirle yola çıktım. Eşimle her önemli gün öncesi olduğu gibi Eminönü’ne giderek başladık bu sefer. Orada çalışanların yönlendirmesi ve de en çok seçeneğe sahip konsept olan Mickey Mouseu incelerken bulduk kendimizi. Gerçekten hiç aklımda yoktu ama Mickey öyle bir karakter ki neredeyse sevmeyen yoktur. Ve de o kadar çok çeşitli materyalleri yapmışlar ki seçenek çok fazla. Aklınıza gelebilecek herşeyin Mickey figürlü olanı var. Çok klişe gibi gözükse de bu yıl böyle karar verdik,iyi ki de vermişiz. Ben çok sevdim.
Kırmızı örtümden bahsetmeden geçemeyeceğim. Kendisini kına gecemde böyle bir masada kullanmıştım. Demiştim ki ileride belki çoçuğumun doğumgününde kullanırım. Gerçekten nasip oldu ve kullanmış oldum. Zaman ne kadar hızlı geçiyor. Yıllar önce Kırmızı kumaşı diktirirken söylediğim bu sözü hatırlayıp Yağız’a bakıyorum da herşey bazen şaka gibi geliyor.
Tabi ki yine hiçbirşeyi hazır almadım. Pastayı kendim yaptım. Daha detaylı süsleme olabilirdi ama hem aşırı hareketli bir iki yaş bebesiyle bu kadarı ancak oluyor. Hem de abartıya gerek Yok. Bu kadarı kafi diye düşündüm. Şeker hamurlu kurabiyeleri de seven yeğenlerimiz
var onlar için yaptım.
12 tane kadardı. Hiçbiri çöpe gitmedi neyse ki:)
Birkaç renk eva aldım. Boş vakitlerimde Mickey kafaları kestim bolca. Bunları duvardaki mukavva ile kestiğim mickey kafası ve ikinin yanında kullandım. Böylece kendimce afiş yerine bir alternatif yapmış oldum. Benim içime çok sindi. Ayrıca kestiğim mickeylerden kitap ayraçları yaptım. Kitapla ilgili ayrıntılar hep hayatımızda olsun istiyorum.
Ayrıca Eminönü’den gerçekten uygun fiyata aldığımız magnetli çerçevelere Yağız’ın fotoğrafçıda çektirdiğimiz fotolarından koyduk. Çok çok yakınlarımız olduğu için bu doğumgününde fotoğraf vermeyi uygun buldum. Bazen çok alakasız kişilerin fotolarını elime alınca diyorum bunu atsan yazık-ki atamam- assan ne alaka oluyor. O yüzden yakınlarımızda olmasında bir sakınca görmedim.
Son dakika Mickey e karar verince aksesuar bulmakta biraz zorlandım Yağız’ın kıyafetinde. Normalde heryerde olur. Hatta sıkar yani yine mi Mickey diye ama hiçbir mağazada bulamadım. Sadece H&M de mickeyli bir papyon bulup onu aldım. Tabi papyondakifigürleri görmek için büyüteç lazım.
Yengem bu tatlı üstleri bulunca kuzenler bir örnek olsun diye almış. Çok tatlı fotoları oldu üçünün
.
Bu arada 2 yaş kutlamasının en güzel yanı Yağız’ın herşeyin daha bir farkında olmasıydı. Hediyeleri açarken yanımda oldu,aralarında sadece ay farkı olan kuzen ve arkadaşlarımın çocuklarıyla gerçekten eğlendiler. İyi ki doğdun deyip alkışlar yaptı bolca. Süslemedeki balonları indirdiler:) balonlarla oynadılar. Tadını çıkarttılar.
Böylece güzel ve özel bir günümüz daha bitti.
Nice güzel yıllara inşallah;)
Ne kadar güzel olmuş yaptıkların, ellerine sağlık :)
YanıtlaSilYağız'ın yeni yaşını kutluyorum, sağlıklı ve mutlu büyüsün inşallah ♥
Çok teşekkür ederim,beğenmene çok sevindim. ;)
YanıtlaSil