Bazı çocuk kitaplarını okuyup unuttuğunu sanıyor insan. Ben Şeker Portakal’ı için böyle düşünüyordum. Ama sanırım okumamışım. Ya da gerçekten tek bir satırını bile hatırlamıyorum. Buna da ihtimal vermiyorum çünkü etkilenip unutmazdım gibi geliyor bana.
Neyse geç olsun güç olmasın diyerek okudum kitabı. Çok sevdim pek tabi. Zeze ile buluşmak için keşke bu kadar geç kalmasaydım. Minik Zeze etrafa 6yaşındayım dese de aslında 5yaşında bir yumurcak. Farklı bakış açısına sahip bir çocuk ve ailesi onu bu sebeple lanetli olarak görüyor. Maalesef sürekli itilip kakılıyor. Hayvanlar ve ağaçlarla konuştuğu zengin bir iç Dünyası var oysa ki...Ve birde minik şeker portakalı fidanı. Tabi biraz biraz da haşarılıkları:)
Arka kapakta şöyle bir yazı var ki beni çok etkiledi:
“Vasconcelos,tam on iki günde yazdığı bu romanı’yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını’söyler. Yani yazarın çocukluğundan da derin izler taşıyormuş kitap :(
Ne diyeyim böyle bir eseri okumayan varsa hala listesine alabilir. İleride Yağız’ın mutlaka okumasını hayal ettiklerimden. Umarım gerçek olur.
Birde devam kitapları varmış “Güneşi Uyandıralım” ve “Delifişek” diye. Bunları hiç duymamıştım. Not ettim bakalım ne zamana okumak kısmet olur Zeze’nin büyüdüğünü.
Merhaba,
YanıtlaSilÖncelikle oğlunuzun yeni yaşı kutlu olsun, daha nice sağlıklı, keyifli bol oyunlu yılları olsun Yağız'ın. :)
Bende seneler evvel sadece Şeker POrtakalı kitabını okumuştum.
Sonra çok şey hatırladığımı fark ettim ve geçtiğimiz aylarda tüm seriyi okudum. Devamı olan kitaplarda iyidir.
Selamlar.
Çok teşekkür ederim,tüm çocuklar için amin diliyorum :)
SilDevamını meraktayım ama sırada bekleyen de çok kitabım var. Umarım sıra onlara da gelir.
Sevgiler. ;)
Bende çok geç okuyanlardanım. :) Çok daha önce okumalıymışım. Söylediğin gibi okumayanlar varsa ilk fırsatta okusun. :))
YanıtlaSilEvet geç kalmışız ama demek doğru zaman bu zamanmış diye düşünürüm hep.
SilSevgiler ;)