Altın Kitaplar'dan basılan polisiye-gerilim türündeki bu kitap iki kısımdan oluşuyor. Birinci bölümde sıradan ilerleyen bir polisiye kitabı gibi. Hatta kitabı yarılayınca geri kalanında ne olabilir ki diyor insan. Meğerse hikaye tam da o noktada boyut değiştiriyor. Biraz daha okuyunca az çok şekillense de gidişat epey sürprizlerle dolu. Bana göre türünün hakkını hayli vermiş. Sevdim ve gerçekten merakla okudum.
Bu tarz kitapların konusunu anlatmayı pek doğru bulmuyorum. Büyüsü bozuluyor gibi geliyor nedense. Bu yüzden sadece arka kapaktan alıntıyla bitiriyorum:
"Jenna Gray'in korku, acı ve endişeyle dolu dünyası, beş yaşındaki bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan trajik bir kazayla birlikte iyice altüst olmuştur. Artık hayatına devam edebilmesinin tek yolu, zor da olsa, yıkıntıların arasından kendine bir yol açıp her şeye silbaştan başlamaktır. Bir kâbus gibi üzerine çöken çaresizliği, kaçmaya sürükler onu. Galler sahilindeki yıkık dökük bir kır evine yerleşir. Burada yaşama yeniden tutunmaya çalışacak, yaralarını sarıp korkularının üstesinden gelmeye, hayatını sonsuza dek değiştiren o korkunç kasım akşamının etkisinden kurtulmaya çabalayacaktır. Fakat geçmişten kaçış yoktur. Suskunluğun ve korkunun sonuçları yıkıcı olacaktır…
Ben de yaşım ilerledikçe polisiye sevmeye başladım :)
YanıtlaSilPolisiyenin benim için her zaman yeri var ama bu ara pek okuyamamıştım.
Sil