Yitik Ülke Yayınlarını bilmeyenimiz yok neredeyse.
Özellikle sosyal medyada okuyucusu ile sürekli iletişim halinde,fuarlarda da hayli ilgili bir kitap evi.
Kitap fuarında stantlarına uğrayıp kitap alışverişi yaparken önerileri ile Basamak adlı bu kitabı almıştım.
Kitap,1994 doğumlu genç yazarın ilk kitabıymış,fuarda da yazardan imzalı alma fırsatım olmuştu.
Kitapta kahramanımız bir sabah hafızası silinmiş bir şekilde uyanıyor.
Kim olduğunu,nerede olduğunu ve yanındaki kadının kim olduğunu elbette hatırlamıyor.
Geçmişe dair ise sadece bir günlük buluyor ve o da ne:
Geçmişe dair ise sadece bir günlük buluyor ve o da ne:
seri katil olduğunu öğreniyor.
Hem geçmişi ile yüzleşmesi,hem de olayları çözümlemesi gerekiyor.
Konu güzel,kurguda iyiydi.
Bazı yerlerde tahminlerim tutsa da yine de sonunu merak ettiriyor.
Hızlıca okunan bir kitap.
Belki yalnız bana göre değil,belki de yalnızlık.Yutması zor bir kelime sadece.
Umutlarımız hayal kırıklıklarımızı örtüyor.
Gerçekten de aşk tüm kusurları görmezden gelip devam etmek mi,yoksa kusurlar mı görünmez oluyor aşık olduğunda?
Hani 'Gönlümü kaptırdım' denir ya,ben 'Ömrümü kaptırmıştım.'
Onca ebeveyn,onca hikayeyi çocuklarının büyüdüklerinde iyi birer kahraman olmayı istemesi için anlatırdı.Peki bunca hikayeden sonra kötü olmayı seçmek niye?
Bazen gerçekliğinden bile şüphe ettiğin şeyler vardır hayatta,bazense gerçek olmadığını bile bile inandığın şeyler vardır.Kendini adadığın şeyler.İçinde kaybolduğun yanılgılar.Kedini onlara bırak,çünkü gerçek eninde sonunda sana kendini kanıtlar
Ömür valizimi dolduruyordum geçmişimin kirlileriyle.
Güç bir erkeğin doğasında değil,bir kadının doğasında saklıymış aslında.Kadınmış erkeği güçlü ya da güçsüz kılan.
Yaşamayı dahi zamana bırakanlardanız biz...
Hayatı yaşamak tabirinin abartıldığı,ellerimizin gerçekliğe bağlandığı ve ciğerlerimizin yalan dumanlarıyla doldurulduğu bir dünyada yaşıyoruz.Elde ettiğiyle yetinemeyen,elinde olanı bir köşeye koyarak yeni ufuklarda yeni ihtiraslar arayan insanlarız hepimiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder